Ama roman hayatını sürdürürken totalitarizm de hayatını sürdürüyor. Bulgakov'un ölümünden elli bir yıl sonra, SSCB dağılmadan bir yıl önce şeytan ayetleri adlı romanın yazarı Salman Rushdie,Londra'da, hakkında çıkarılan ölüm fermqnindan saklandığı bir yerden şöyle sesleniyordu: "Üstat ve margarita ve onun yazarı sovyet totalitarizmiyle karşılaşmıştı. Şeytan ayetleri adlı romanımın en önemli modellerinden birinin yaşadıklarını yaşaması sıra dışı bir durum"
Sıra dışı olmadığını bugün şeytan ayetlerinden çeyrek asır, üstat ile margaritadan üç çeyrek asır, İsanın öldürülmesinden yirmi asır sonra daha iyi anlıyoruz. Dünyanın bir çok yerinde Bulgakov'un eleştirdiği ateist bir nesil yetiştirme çabasında otoriter sovyet yönetiminin ayna-imgeleri ortaya çıkıyor. Bu yüzden Üstat ile margarita hala sarsıcı bir şekilde güncel; karanlığın içindeki ışığı gösteriyor; totalitarizmin kaderi hiç değişmez. El yazmaları yanmaz. Dostoyevski de Bulgakov da ölümsüzdür.
(Sabri Gürses)