Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ebrustaynbooks

Acı ve üzüntü, engin bir bilinç ve derin bir yürek için her zaman zorunludur. Bence, gerçekten büyük insanlar, büyük acılar çekmek zorundadırlar.
Sayfa 330Kitabı okudu
Reklam
Kepler ya da Newton’un buluşlarını, çeşitli kombinezonlar yüzünden bu buluşların açığa çıkmasına engel olan, bunların yolunu tıkayan bir, on, yüz ya da daha çok kişinin hayatları feda edilmeden insanlık öğrenemeyecekti diyelim. Bu durumda bence, buluşunu tüm insanlığa iletebilmek için Newton’un bu on ya da yüz kişiyi ortadan kaldırmaya hakkı vardı, hatta bu onun için bir zorunluluktu.
Sayfa 323Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben yalanı severim! Yalan, insanların bütün öteki yaratıklara karşı biricik üstünlüğüdür! Yalan söylersin ve böylece gerçeğe ulaşırsın! Ben yalan söylediğim için insanım. Önceden on dört kez, hatta belki de yüz on dört kez yalan söylemeden hiçbir gerçeğe ulaşılmamıştır. Ve bu kendine göre onurlu bir iştir. Oysa biz yalanı bile kendimiz kıvıramayız! Bana bir yalan söyle, ama bu yalan senin olsun, senin uydurduğun bir şey olsun, alnından öpeyim! Kendine ait bir yalan, başkalarına ait gerçekleri tekrarlamaktan belki de daha iyidir. Birincisinde sen bir insansın, ikincisinde ise bir papağan!
Sayfa 248Kitabı okudu
Burada insanın en ağrına giden ne biliyor musun? Onların yalan söylemeleri değil; yalan her zaman bağışlanabilir; tatlı bir şeydir çünkü yalan, insanı önünde sonunda gerçeğe götürür. Burada insanın ağrına giden şey, onların yalan söylemeleri değil, söyledikleri yalana kendilerinin de inanmaları…
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Sayın bayım, yoksulluk ayıp değil, bir gerçek. Sarhoşluğun erdem olmadığı ise daha büyük bir gerçek. Ama sefillik, sayın bayım, sefillik yüz karasıdır. Yoksullukta yaradılıştan gelen Soylu duygularınızı koruyabilirsiniz, sefillikte ise asla!
Birden kafamda bir şimşek çaktı. Ben sınanıyordum, bugünkü ödevim buydu benim, ansızın her şeyi anlamıştım, sınavın ta kendisiydi bu, bakalım kalacak mıydım, geçecek miydim?
Sayfa 247Kitabı okudu
Geriye bakabilirsin, geçmişini özleyebilir ve bazı şeyleri yaşamış gibi hayal edebilirsin ama asla oraya geri dönemezsin.
Sayfa 190 - MetisKitabı okudu
En enteresan yüzler, cazibeyle çarpıklık arasında kalanlardır. Mükemmellik biraz zorbalık gibi, hatta bıkkınlık verici, izleyiciyi göz ardı eden, başı sonu belli olan, dogmatik bir şeydir. Gerçek güzellik ölçülemez çünkü değişken bir şeydir, farklı açılardan görünür yalnızca ve o zaman bile her ışıkta ve her zaman değil.
Fakat insan daima gözünün önünde duran şeylerdeki değişikliği fark edemiyor.
Reklam
İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış.
Sayfa 207Kitabı okudu
-Ben dün akşam mühim bir karar verdim. - Neye? - Yaşamaya.
Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel darbımeselin(atasözü) söylediği gibi, ayın on beşi karanlıksa, on beşinin mutlaka aydınlık olacağını bilmiyor değildim. Fakat bu mehtabın bu kadar koyu bir karanlıktan, bu kadar unutulmaz bir dakikada doğacağını aklıma getiremezdim.
Sayfa 305Kitabı okudu
Ah Füruzan
-Söylenecek sözlerin hepsinin canı cehenneme. Ben sana yakıştırıp söyleyeceğimi sözleri uygun bulamadım. -Hazır mısın? -Evet -Çıkmazda sanma kendini. Ne yaparlarsa yapsınlar onların haksız, halk düşmanı olduklarını unutma. Sana Romeo ve Juliet’ten parçalar okuduğumu da.
İster pandemi, ister yoksulluk, ister ayrımcılık… Koşullar ne kadar berbat olursa olsun insanlık, tarih boyunca her genç kuşakla kendini yenilemiş. Tüm kapıların kapandığı, ümidin kesildiği dönemlerde bile yeni nesiller bir yol bulup geçmişin üzerine yeni bir gelecek inşa etmiş. Kısa vadeli iniş çıkışlar olsa da insanlık her karanlık dönemden aydınlığa varmanın bir yolunu bulmuş. Bunu da hep genç kuşaklar aracılığıyla yapmış.
Sayfa 221 - Doğan KitapKitabı okudu
336 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.