Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ece

Bu benim dünyadaki son anım olsaydı, mutlu gider miydim ? Cevap basitti, pişmanlıklarla dolu olacaktım. Etrafımdaki her­kesi mutlu etmek için elimden gelen her şeyi yaptığımı bilerek gi­derdim, ama aynı muameleyi kendime verememiş olurdum .
Sayfa 180
Reklam
Sürekli herkesi memnun etmek için yaşamaktan hiç yorul­maz mısın? Hiç sıkıcı olmuyor mu?
Sayfa 166
Derinlerde bir yerde, prensler yeri­ne belki de her kadının nazik canavarlar istediğini düşünü­yordum. Tüm kötü şeyleri uzak tutacak kadar güçlü -korku­tucu— ve sadece sevdiklerine karşı nazik birini. Nerede hata yaptığımı biliyordum. Sahte bir prense rastlamıştım ve daha önce hiç canavarla tanışmamıştım. Canavarlara yaklaşmak kolay değildi ama prensler oldukça kolay gelirdi. Belki de bir canavar ortaya çıkarsa ne yapıp ne yapmayacağınızı öğ­renmek için kolay biriyle uğraşmanız gerekiyordu.
Sayfa 219

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendinden sorumlu olan tek kişi sensin. Kendini bulmak zorundasın. Kendine arka çıkmak zorundasın. Aksi halde hayatını herkes için her şey olmaya çalışarak geçirirsin ve zamanın yüzde yüzünde yine de yeterli olmazsın. O yüzden kendini seçmelisin. Şu andan itibaren, en başa koyduğun kişi kendin olmalısın. Yoksa boğulursun.
Bir anlığına kendimi daha az yalnız hissettim. Belki de ailenin olayı buydu, yalnız olduğun bir dünyada kendini daha az yalnız hissetmeni sağlamaktı. Bazen aileler yanlış şeyler yapardı; bazen yanlış şeyler söylerlerdi çünki sonuçta onlar da sadece insandı. Öte yandan bir de sevgi kıvılcımlarıyla tam zamanında yanında oldukları anlar vardı. Yuva şifadır.
Reklam
Bazen insanların günü geçirmek için neye inanmaları gerekiyorsa ona inanmaya ihtiyaçları vardı.
Mutlulukla dolu bir yerde yolumu bulmak için ilerlerken bu, mümkün olduğunu bile düşünmediğim kadar çok canımı yaktı. Herkes canlıydı, herkes hayat doluydu ve benimse içim bomboştu.
İnsanların güzel şeylere değil, gerçeklere ihtiyacı var. Bir adamın senin üzerinde bu türden bir etkisinin olmasını saçma buluyorum. Biraz kendine saygın olsun. Duygularının tam kontrolünü seni bir gram umursamayan birine vermen delilik.
Gerçi, belki sevgi buydu: zamanla solup giden ve sonrasında rahatsız edici şekilde hareketsizleşen bir şeydi.
"Bunu gel de beynime söyle. Bir türlü susmuyor." "En son ne zaman sustu? En son ne zaman stresli değildin? En son ne zaman kendini bırakıp eğlendin?"
Sayfa 118
Reklam
Bazen yanlışı ya da doğruyu seçmek diye bir şey yoktu. Olay, yanlışın içindeki doğruyu seçmekti.
Sayfa 14
Sonsuza kadarlar, hayalperestler içindi. Ve ben en kötü günlerimi listelemeye başladığım gün hayal kurmayı bırakmıştım. O kadar çok olmuştu ki, ilerlemeye devam etmenin tek yolu buydu. Hiçbirinin kötü geçen bir ilk gün kadar korkunç olmadığını bilmek... Eğer o günü atlatabilirsem, ikincisine, üçüncüsüne ve dördüncüsüne de dayanabileceğimi bilmek...
Sayfa 15
Yumuşaksanız erkekler size zayıf diyecek, yumuşak değilseniz size yıpratıcı diyecekler. Bunu bizim başarılı olmamıza imkan vermeyecek şekilde ayarladılar ve çoğunun da yanına kâr kaldı.
Ve sizi silen birine kendinizi kanıtlamaya çalışmak, cebirsel bir denklemi geometri kullanarak kanıtlamaya benzer; ne kadar çaba harcarsanız harcayın, asla işe yaramayacaktır. And trying to prove yourself to someone who’s written you off is like trying to prove an algebraic equation using geometry it’s never going to work no matter how much effort you expend.
694 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.