Ama işte her zaman olduğu gibi hayalî acılar gerçek suçların üstüne çıkıyor: Ah! Zihnimizdeki canavarlar ve hayaletlere kulak asmak yerine, gerçek hayattaki kötülüklerle yetinseydik zavallılığımız ne kadar katlanılır, hayat ne kadar güzel olurdu.
Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler "bu işi yapamaz" dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir...
Ellerindeki gül gibi imkânları çürütüp parazitleşenlere sövmeden yapamıyorum. Herkesin çalışmasını, ukalâlığı bırakıp kendi saadeti için ter dökmesini istiyordum.