Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
Elif
Elif
@Elifdiyebiiri
Sosyoloji
25 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Okuduğum en duygu yüklü, en çarpıcı kitaplardan biri oldu. İçeriğinde pedofili ve cinsel şiddet olduğu kadar çok ağır çocukluk travmalarının bahsi geçiyor. Benim açımdan en çarpıcı kısmı buydu. Bununla birlikte 4 ana karakterin arkadaşlıklarını, birbirlerinden farklı yaşam öykülerini ve geçen yılların anılarını soluksuz okudum. Bu kitap farklı yaşlar, mekanlar, dostluklar ve küskünlükler, sağlık ve hastalık, başarı ve başarısızlık, aşk ve ayrılık içeriyor. Bu sebeple kimi zaman kitabı elimden bırakamadım; kimi zaman da kitaba ara vermem gerekecek kadar ağır geldi. Kitap beni bitirmeden ben kitabı bitirmek istedim ancak kitabın ağırlığı altında kalmadan bitirmem mümkün olmadı. Aklımdan çıkmayacak, tavsiye edeceğim bir kitap oldu.
Bu serinin bu kadar popülerleşmesi, kesinlikle okumam gerektiğini düşündürttü. Ancak seriye başladığımdan beri toksik ilişkiler ağından ve başrol kızımızın kurban psikolojisinden çok bunalmıştım. Yine de sonunu görmek istedim.
Serinin son kitabıyla ikinci kitabının yayımlanması arasında 6 yıl var. O 6 yılın farkını görüyorsunuz bu son kitapta. Yazarın büyümesi ve daha psikolojik bakış açısı kazanmasından mı, yoksa ilk iki kitaba gelen toksik ilişki eleştirilerinden dolayı mı bilmiyorum ama bu kitapta ciddi düzelmeler var.
Kitabın ilk başını toksik erkek karakterimizin bakış açısından, geçmişten günümüze kadar alıyor ve aslında içten içe düşündüklerini gösterdiği için karakterin kötü imajını biraz olsun kırdığını görüyoruz. Ben bu son kitabı diğer iki kitaba göre daha çok sevdim. Hem bu açıdan hem de edebi olarak daha iyi bir dil ve anlatıma sahipti bence. Duyguları çok iyi aktarmıştı ve bunu ilk iki kitapta olduğu gibi kelimelerle, betimlemelerle boğmadan yapmıştı. Birçok yerde ağlamanın eşiğine geldiğimi söyleyebilirim.
Genel olarak vakti olanların okuyabileceği bir kitap.
Kitaptan ziyade karakter incelemesi yapacağım. İlk olarak spoiler uyarısı vereyim.
Alaycı Kuş serisinin bu kitabında, diğer 3 kitapta geçen başkan Snow'un gençliğini ve Açlık Oyunlarının 10.yılını görüyoruz. Snow'u mükemmel bir lider tiplemesi olduğunu düşünüyorum. Soylu bir ailede doğup belli bir yaş kadar zenginlikte büyümüş; ancak
Okur Takip Önerileri
Kitap bir genç kızın bir günü içinde geçen iç monologlarını ele alıyor. Çokça iç karartıcı düşünceleri ve öz nefreti ortaya koyan, ergenlik ve yetişkinliğe geçiş aralığındaki bocalamaları ortaya koyduğunu görebiliyoruz. Buna ek olarak beni rahatsız eden, yabancı bedenleri pis ve kilolu olmak ile aşağılaması, özellikle kadınların ve kadın olmanın pis olduğunu söylemesi gibi söylemleri de vardı. Geleneksel kadınların köle olarak değil de karşılıksız hizmetten mutluluk duymayı bildiğini bile öven bir kısım bile var. 1939 yılında yazılmasına ve Japon kültürüne verdim bunu ama yazarın da erkek olduğunu düşününce bu yazılanlara çıldırmadan edemiyorum... Sonuçta yazarın da biyografisinde yer alan birden fazla intihar girişimini düşünerek kendi iç karartıcı yanlarını karakter üzerinden yansıttığını düşünmeden edemedim. Kitabın yazıldığı bağlamdan kopmadan okumak gerek.
