Öyleyse ey aziz! Eğer, insan yalnız yemek, içmek için yaratılmış olsaydı, dört ayaklı hayvanların insandan daha faziletli, daha üstün olması gerekirdi.
Sayfa 29Kitabı okudu
Yüce Allah Kelâm-ı Kadiminde şöyle buyurdu: "O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. O gün ancak temizlenmiş, selim, noksansız selâmet üzere olan bir kalple gelen fayda bulur." (Şuarâ, 88-89)
Sayfa 27Kitabı okudu
Öyleyse sen bil ki, gönül Allah'ı öğrenmek için yaratıldı ki, saadet ondadır.
Sayfa 17Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş olarak yaratan Allah'tır. Haberiniz olsun ki yaratmak da, emir de/hüküm de O'na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yücedir!" (Âraf, 54)
Sayfa 15 - Gelenek yayıncılıkKitabı okudu
Allahu Teâlâ Kelâm-ı Şerifinde şöyle buyurmuştur: "Ey Muhammed, sana Ruhu sorarlarsa, sende de ki: "Ruh, Rabbimin emrindedir. Size ilimden çok az bir şey verilmiştir." (İsrâ, 85)
Sayfa 15 - Gelenek yayıncılıkKitabı okudu
Bu görünür dünyaya alışveriş etmek, güzel tohumlar ekmek için gelmiştir. Sen de bu mânevi ticareti dünyada yapmayı, ahiret tohumlarını dünyada ekmeyi bilmelisin.
Sayfa 14 - Gelenek yayıncılıkKitabı okudu
"Ey din yolunun sâliki! Eğer sen kendini bilmek istersen, önce şunu bil ki; Allahu Teâlâ seni iki şeyden yaratmıştır: Biri içyüzünün mânâsıdır ki, ona da ruh, kalp ve nefs derler. Onu da ancak gözle değil, ruh, gönül bakışıyla anlamak, idrak etmek mümkündür. Biz ona gönül deriz. İster gönül, ister kalp denilsin, murat edilen mânâ, ruhtur."
Sayfa 13 - Gelenek yayıncılıkKitabı okudu
Ey ilahi sırları öğrenmek isteyen!
Sen bil ki, insan, acizlik ve noksanlık ile kulluk kapısında durup vuslat kapısının açılışını beklemek ve Allah'ın cemâlini yakından görme saadetine kavuşmak için yaratılmıştır.
Sayfa 12 - Gelenek yayıncılıkKitabı okudu
Allah Teâlâ buyurur ki: " İnsana âlemde olan kudretleri ve kendi nefsinde olan ibretleri ben izhar eder, gösteririm. Tâ ki, kendi marifetinden bir marifeti hal edinip Esfel-i Safilin'den Âlây-i İlliyin'e yükselmiş, geçmiş olsun."
Sayfa 9 - Gelenek yayıncılıkKitabı okudu
Kurumuş çiçeklerin topraklarının değişmesi kadar mantıksızdı zaten, yeni başlangıçlar yapmak için yeni yerlere gitmek.
Sayfa 159Kitabı okudu
Kendi başıma sardım yaralarımı, kimse açtığı yaralardan sorumlu tutmuyor kendisini.
Sayfa 157Kitabı okudu
İnsan kuruduğu topraklarda tekrar çiçek açamıyor.
Sayfa 155Kitabı okudu
"İnsanlar zaten her şeyi bilir de bir tek haddini bilmezler."
Sayfa 92Kitabı okudu
Canım yanıyor. Bu kez canımın yangınlarını söndürmeye gözyaşlarım yetmiyor.
Sayfa 32Kitabı okudu
"Acı, mutluluk vermeye başladığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz."
Sayfa 32Kitabı okudu