Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emrah ülkeköle

Hayatım boyunca ölsem unutamam ben o geceyi ,bir bağlama almış dizine , ince parmaklarını koymuş tellerine, sesi sanki kadife ; Dostum dostum güzel dostum Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe
Reklam
Dinlenme diyarları sandık bu dünyayı, oysa denenecektik sadece .yanıldık!
Gelirken ben getirmediğim için,giderken de gitmeme mani olamadığım için, ben benim değilim

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Harese nedir bilir misin oğlum? Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım. Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani.Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında ‘kendini öldürdüğünü’ anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur...”
Asil insanların en neşeli zamanlarında bile bir hüzün vardır, daha düşük ruhlar ise en sefil zamanında bile neşelidir
Reklam
-“Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?” -“Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın.”
Sayfa 152Kitabı okudu
Evren herkesin anlayacağı bir dilde var olmuştur ama insanlar unutmuştur bu dili
Herkes kendi düşlerini aynı şekilde göremez; kendince görür
Dünyada bir büyük gerçek vardır: kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman Evrenin ruhunda bu istek oluşur. Bu senin yeryüzündeki özel görevindir
Şu lüzumsuzlara bir bakin! Mucitlerin eserlerini ve bilgelerin hazinelerini çaldılar. Hırsızlıklarını eğitim olarak adlandirdilar. Bütün bunlar onlara hastalık ve sıkıntı getiriyor Şu gereksizlere bir bakin! Her zaman hastadırlar safralarını kusarlar ve buna gazete derler. Birbirlerini yutarlar ve tek sefer bile sindirmezler. Şu aleladelere bir bakin! Servet kazanirlar ve servetleriyle yoksullaşırlar. Güç isterler ve önce gücün kerpeteni olarak paralarının çok olmasını isterler bu yoksullar! Bu çevik maymunların tırmanışa bakin! Birbirlerinin üzerine tırmanıp sürüklerler kendilerini çamura ve derinlere
Reklam
İnsan gerçekten kirli bir deredir kirli akıntıyı saflaşmadan içine alabilmesi için deniz olmasi gerekir
Kör olduğumuz anda zaten kördük korku bizi Kör etmişti korku yüzünden körlüğümüz sürecek
Sayfa 136Kitabı okudu
Hepimizin zayif anlari olur ağlayabildigimiz için çok şanslıyız gözyaşları bizi çoğu kez huzura kavuşturur
Sayfa 104Kitabı okudu
Mükemmelliğe giden yol taşlıdır ve erdem de bu yolda her zaman engellerle karşılaşır günahı ve kötülüğüyse şans öylesine destekler ki
Sonra, şöyle bir düşün. Kimler sana yol açtı, sen çok darda iken ?.. Kimler seni ferahlattı , hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?..
Aynı evin içerisinde ama birbirine kilometrelerce uzak olan insanlarız artık. Evler soğuk, bireyler soğuk, duvarlar soğuk mobilyalar soğuk, yemekler soğuk, hayat soğuk. Kalorifer sistemlerimiz var, en güzel mobilyalar, en güzel perdeler, en güzel halılar, en güzel eşyalar var, soframızda beş altı çeşit yemeklerle donatılmış ama oturmalarımız soğuk, sohbetlerimiz soğuk. Misafirliklerimiz yapmacık. Çünkü gönül sıcaklığı yok.
Reklam
Yaşamak için çok yaşlılar, her şeyden yorulmuş bir görünüşleri var.
Sayfa 51
Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve hüzünlü kişiler.
+ Nen var Zeze? - Hiç. Şarkı söylüyordum. + Şarkı mı söylüyordun? - Evet. + Öyleyse ben sağır olmalıyım. 'İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim.
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.
Hayatta başarılı olmak istiyorsan, kısa yoldan köşeyi dönmek yok. Gözyaşı ve alın teri var. Seni hayallerinden uzaklaştıracak şeylerden uzak durman lazım. Dünyanın dört bir tarafında Müslüman kardeşlerin zulüm altındayken, senin de bir şeyler yapman lazım. Sana da düşen görevler var. İnsanlık seni bekliyor. İnsanlık senin onlara uzatacağın eli bekliyor. İnsanlık senin yüreğini bekliyor.
Zihni o kadar dağınıktı ki düşüncelerine bir düzen veremiyordu
Sayfa 43