Romanın daha ilk cümlesi sizi çarpıcı bir aleme sokacağı hissiyatı uyandırıyor. Arayışların, yolculukların, bilinmezliklerin iç içe örüldüğü her bir sayfada Orhan Pamuk'un güçlü kalemini hissetmek mümkün. Roman postmodern teknikleri başarılı bir şekilde içinde barındırırken, anlatım kimi zaman akıcı kimi zaman ise bir döngü içine giriyor. Ancak tam bu döngüler sizi sıkacakken kitabın içine ustalıkla gizlenmiş sırları çözmek size büyük bir keyif veriyor. İsimler, şehirler, tanımlar titizlikle işlenmiş ve bir alegori altına saklanılmış. Ufak ayrıntılara derin anlamlar yüklenmiş ve kitabın ana fikrinin de bu derin anlamlar olduğu kanaatindeyim. Kahramanımızın ''Yeni Hayat'' arayışı lirik bir aşk hikayesi ile işlenmiş. Sonuç olarak roman salt bir aşk romanı değil, hayatın arayışını bulma; hatta hayatın arayışının arayışını bulma romanı. Bu bakımdan da mutlaka okunduktan bir süre sonra tekrar okunması gereken bir eser.
Dipnot : Usta yönetmen Zeki Demirkubuz'un da hayatının bir döneminde bu kitabı tekrar tekrar okuduğunu ve Masumiyet ile Kader adlı yapıtlarını bu kitaptan da etkilenerek oluşturduğunu hissetmek mümkün.