Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevda Kaba

Sahip: Arapçadır. Efendi, malik anlamına gelir. Bir diğer anlamı da yâr, dosttur. Sohbet(dostla yapılan konuşma) ve sahabe(sohbet edilen dost) ile aynı kökten gelir. "İnsan yaşamında bir kez de olsa kendine şu soruyu sorup yanıtlamalıdır: Sahip olduğum her şeyi yitirdiğimde, beni ayakta tutacak olan nedir?" (İhsan Fazlıoğlu)
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Meçhul; Arapça chl kökünden gelir. Bilinmeyen demektir. Cahil( bilmeyen) ve tecahül( bilmezlikten gelme) ile aynı kökten gelir. "...Ne kadar yakınınız olursa olsun, Bir başkasının içinden geçenler daima Bir meçhul olarak kalacaktır; bir yastıkta uyuyanlar bilr birbirlerinin rüyalarını bilmezler." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
Sayfa 165Kitabı okudu
Nisyan: Arapçadır. Unutmak anlamına gelir. İnsan bu kelime ile akrabadır, insan; unutan ve bağ kuran anlamına gelir. İnsanın hatırlamak kadar unutmaya da ihtiyacı vardır. (Dücane Cündioğlu)
Sayfa 164Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mevsim: Günümüzde yılın iklime göre farklılık gösteren dönemlerini ifade etmektedir. Kökeni Arapça wsm'den gelir. İşaret, marka, damga anlamlarına gelir. Eskiden hayvanların damgalandığı dönem için kullanılmıştır. Sima ile aynı kökten gelir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Hodbin: Farsça hod; kendi, bin; gören, bakan sözcüklerinden oluşur. Bencil, kendine âşık demektir. "Üzülüyorsun, üzüntünü teselli etmeye, avutmaya kalkışacak kadar budala ve hodbin değilim." (Nazım ile Piraye-Nazım Hikmet Ran)
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Dürüst bir hayatın tek düzeliğinden usanan son derece namuslu kadınlarda genellikle görüldüğü gibi, yasak bir aşkı uzaktan uzağa hoş görmekle kalmıyor, hatta ona imreniyordu.
Birini seversen eğer olmasını istediğin gibi değil, olduğu gibi, her şeyiyle seversin.
İnsanlardan kurtulmanın tek yolunun yaralarını onlardan gizlemek olduğunu biliyordu ve iki gündür bilinçsiz olarak bunu yapmaya çalışmıştı ama kendisini artık bu denk olmayan savaşı sürdürecek güçte hissetmemişti.
Anna acı çekmeyi ne kadar içten isterse istesin, acı çekmiyordu.
Aralıksız mücadele ettiği halde yüreğinden koparıp atamadığı tek şey, umutsuzluk derecesine varmış olan Anna'yı sonsuza dek yitirmiş olma üzüntüsüydü.
Reklam
Sevdiği, uğrunda ölmek istediği, kendini mahvettiği ve onsuz yaşayamayan kadınla vedalaşmak isteyen bir adamın gelmesine hiç gerek yokmuş!
Notlar
Kolay elde edilmiş bir saadet mi, yoksa insanı yücelten ıstırap mı daha iyidir?
Sayfa 137Kitabı okudu
Notlar
Bana dayanılamayacak kadar ağır gelen, sadece burada bulmasıydı. Bir an önce ondan kurtulmak istiyordum. Sükunete kavuşmayı, yer altımla baş başa kalmayı istiyordum. Alışamadığım canlı hayat, beni öyle bir sıkıştırmıştı ki soluğum kesilecek gibi oluyordu.
Sayfa 135Kitabı okudu
Notlar
İlkin sevmek elimden gelmezdi, çünkü bence sevmek, manevi üstünlük kurmak, zorbalık etmek anlamına gelir. Ömrüm boyunca başka türlü düşünmedim; hatta şimdi bile bazen sevginin sevdiğimizin bize gönül rızası ile bağışladığı, kendine zorbalık etme hakkından ibaret olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 134Kitabı okudu
181 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.