Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eylül Türk

Şiir ne bir betimleme ne de bir dışavurmadır. Dünyanın yayılımının duygulu bir resmi de değildir. Şiir bir işlemdir. Dünyanın kendini bir nesneler koleksiyonu olarak sunmadığını öğretir bize.
Reklam
Mu­hakkik*, Allah’ın kendisini sorumlu tuttuğu şükür ile ilgilendiği için, bu dünyada olduğu sürece hiçbir nimetten zevk alamaz. *Mârifet ve keşif yoluyle varlıkların, meselelerin hakîkatini bilme seviyesine erişen kimse.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Değerinle ilgili tek düşünce yok bende Çok sevilmiş olmaktan başka çağlardan beri İşte bu dakikada sanırım sonsuzluğum.
Sayfa 417Kitabı okudu
Can yoldaşım Samansız duvara saldıran alev gibi Sabrımız eksik bizim.
Sayfa 412Kitabı okudu
Reklam
Uzatıyorsun alnını bir yol gibi Hiçbir şeyinden sendelemediğim bir yol Güneş damla damla eriyor üstünde Güç kazanıyorum adım adım Yeni sevme nedenleri kazanıyorum.
Sayfa 410Kitabı okudu
Bana kusursuzluğu mırıldandın sen Ben sana uyumu fısıldadım...
Sayfa 410Kitabı okudu
Yalnız yorgunluklarına güvenilirdi Yalnız uykularına. Ve derlerdi ki yaşam vermek Ölüm vermektir Ve derlerdi ki şiir Bulandırmak içindir aklı.
Sayfa 409Kitabı okudu
‘Takva sahipleri o gün Rahman’a getiri­lir.’
‘Hayret! Onunla oturan nasıl O’na götürülür?’ Takva sahibi el-Cabbâr ismiyle oturan kimsedir. O ismin saldırısından korkar. Rah­man isminin ise, rahman olması yönünden saldırısı yoktur: er-Rahman, sadece yumuşaklık, lütûf, af ve mağfiret verebilir. Bu nedenle takva sa­hibi heybet ve haşmet, veren el-Cabbâr isminden er-Rahman ismine gö­türülür. Çünkü el-Cabbar, takva sahibi oluşları yönünden dünyada tak­va sahiplerine eşlik eder.
Allah şöyle buyurur: ‘O’nun ayetlerinden biri de gece ve gündüz uyumanızdır.’ Burada uyanıklığı zikretmemiştir, hâlbuki o da, ayetler­den biridir. Allah, dünya halinde uyanıklığı değil, uykuyu zikretmiştir. Bu durum, uyanmanın ancak ölümde gerçekleşeceğini ve ölmediği sü­rece insanın sürekli uykuda olduğunu gösterir.
Reklam
İbn Arabi Hz. 'Süvariler' mertebesini izah ediyor.
Onların iradesi, kendilerinden istenilen şeydir. Gayblerin ilminde derinlik kazanmışlardır. Her gecede, onların ruhsal bir miracı, hatta gece veya gündüz her uykuda miraçları vardır. İşlerin hakikatlerini öğrenmek, onların özelliğidir. Onların halleri gizlemektir. Dilim dilim kesilseler bile, sahip olduk­ları şey öğrenilemez. Binaenaleyh gizlemek, onların esaslarından biridir.
Mertebelerin özelliği, kendilerine uğradığında şeylerin ‘ayân’ını, başka bir ifadeyle, özelliklerini değiştirmektir.
Güçlüydü yitirecek zamanı yoktu Kaygılarla, acılarla Ve görülmeye değen her şeyi görmeye yarar gözleri...
Sayfa 368Kitabı okudu
Körlüğümün duvarları Görüşümün çevresinde Karşılıksız bir ses İçten bir sağırlık Varsayılan bir geçmiş Kesinleşmiş bir gelecek Ölümsüz olmayan bir aşk.
Sayfa 366Kitabı okudu
Yüreğin yok sınırları Ama sabrın var Kimse aç kalmamalı Birileri tıkınsın diye Eceli gelmeden ölecekse insan İlk ölenler ozanlar olsun.
Sayfa 364Kitabı okudu
16,6bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.