Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
Cengiz Aytmatov, kitaplarında insanın can dostlarıyla olan bağını o kadar iyi işliyor ki insan kitabın sonunda onlarla birlikte bir parçasını bırakıyor. Kitap Tanabay' ın yaşadığı pişmanlıkları, üzüntüleri anlattığı kadar Gülsarı'nın da değişimini işlemektedir. Çıkarım yapmak gerekirse; insan hayatı boyunca kararlar verir, uygular ileriki dönemlerde yaşadığı şeylerden pişman olmak da olasıdır. Yaşadığımız her zorluk verdiğimiz her karar bizi şu an olduğumuz kişi yapar. Tanabay bu kitapta fevriliği ve pişmanlıkları ile yer etti. Gülsarı ise özgürlük sevdasıyla başlayan serüveni olmak istemeyeceği şekilde. Okuduğunuzda tadı damağınızda kalacaktır.