Bir tarafta lale , lalelerle donatılmış mükemmel bir İstanbul , şiirlerle yaşayan insanlar ve lalenin ,İstanbul'un içinde şiirle iç içe yaşanan aşklar . Aşkın mükemmel bir şekilde tasavvur edilişi . Diğer tarafta ise cinayetler ,ölümler, cesetler, siyaset , kaçanlar ve kovalayanlar .
Lale devrinde sayılı kişilerin dışında kimselerin hatta kendisinin bile bilmediği bir şehzade ortaya çıkar .Şehzade Ahmet , namı diğer Kara Şahin . Kara Şahin bunun farkında değildir ,normal insan yaşamı sürmektedir . Evlenir ve evliliğinin ilk gecesinin sabahında karısının , biricik aşkının öldürülmesi ve katili olarak suçlanmasıyla karşılaşır .
Aynı zamanda İstanbul'un başka bir yerinde annesinin hizmetçilik yaptığı konakta annesiyle yaşayan annesinden başka kimsesi olmayan Yeye vardır . Yeye yani Yanık Yusuf . Yanık Yusuf'tur adı çünkü konağın kızına tutulmuştur Yusuf . Annesinden , annesinin anlattığı hikayeler ve aşkından başka hiç bir şeyi olmayan Yeye de hem annesinden ,hikayelerinden ve aşkından ayırırlar . Yeye'nin aşkını anlayan konağın ağası ve hanımı onu bir şekilde bimarhaneye kapattırırlar .
Aşklarından koparılan Yeye ve Kara Şahin bir şekilde birbirlerini bulurlar ve kardeş bilirler . Kara Şahin sabah uyandığında karısının cesedinin elinde tuttuğu ikiz lale soğanının ikizini kullanıp karısının katillerini bulmaya çalışır . Kara Şahin'in bu görevinde Yeye de onla beraber olmuş ve abisine yardımcı olmuştur .
İstanbul'un , şiirin , lalenin , aşkın ve polisiyenin mükemmel birlikteliği ile İskender Pala'nın kaleminden muhteşem bir eser. Okumanızı tavsiye eder şimdiden iyi okumalar dilerim :)