-“Bir şehri şehir yapan üç şey: Kanalizasyon, hamam, kütüphane..
Kanalizasyon şehrin kirini, hamam bedenin, kitaplar ruhların kirini temizler”
( Fatih Sultan Mehmet)
CHOMSKY: Şimdi içinde hem ekonomik hem de diğer toplumsal kurumları barındıran federatif, ademi merkezi özgür birlikler sistemine ben anarko-sendikalizm diyorum; bana öyle geliyor ki, insanları alet derekesine, bir makinenin dişlileri derekesine indirgemek için zorlamaya gerek kalmayacak bir ileri teknoloji toplumuna uygun düşen toplumsal örgütlenme biçimi budur. İnsanlara üretim süreci içindeki mekanik unsurlar muamelesi yapmaya yönelik herhangi bir toplumsal zorunluluk yoktur artık; bu alt edilebilecek bir durumdur ve benim insan doğasının bünyevi bir parçası olduğunu düşündüğüm yaratıcılık itkisinin kendini ne şekilde isterse o şekilde gerçekleştirebileceği bir özgürlük ve özgür birliktelik toplumu yoluyla onu alt etmemiz gerekir.
Bu arada ben de tıpkı Sayın Foucault gibi herhangi bir insanın bu sorunla nasıl olup da ilgilenemeyebileceğini anlayamıyorum. (Foucault gülüyor.)
Sayfa 42 - Adem-i merkeziyet, Liberal ideolojinin savunduğu görüşlerden biridir, "merkezin yokluğu" manasına gelir. devlet merkezinin gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını savunan siyasi görüş.Kitabı okudu
"De ki: 'sığınırım yükselen şafağın Rabbine, O'nun yarattıklarının şerrinden, ve bastıran zifiri karanlığın şerrinden, karanlık işlere düşkün tüm insanların şerrinden ve kıskançlık duyduğunda kıskancın şerrinden."
(Felak Suresi)
"Ne zaman anlayacaksınız bazı kadınların paradan çok yüreğe değer verdiğini?
Ne zaman anlayacaksınız bazı kadınların sevgiden önce güveni test ettiğini?
Birini gözü yaşlı bırakırken
birini güldürmek için çabanız takdire şayan.
Ne zaman vazgeçeceksiniz birini
cehennemde bırakırken birine cennet vaat etmeyi? Şunu bilin ki bazı kadınların eyvallahı yoktur. Bir bakışta kitap gibi sizi tepeden tırnağa okur.
Hiç değişmeyeceksiniz değil mi?
O ömürlük aşklar siyah beyaz filmlerde kaldı. Bazı kadınlar vefayı da cefayı da çekecek, her durumda yanınızda duracak kadınlardı; gerçekten güvenebilselerdi, sessizce çekip gitmeyeceklerdi..."
|Gülten Alp
Eleştiri için demiyorum da siz de ne zaman vazgececeksiniz bu anlaşılma sevdasından? "Kadınlar anlaşılmak için değil sevilmek için varlar." der Oscar Wilde. 'Yurege değer vermek' ve 'sevgiden önce güveni test etmek' bunların ikisi celismiyor mu şimdi? Yurege değer vereceksen sevgiye bak, o yetmiyor mu?