Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Luna

"Adalet uygulanmıyorsa, namussuzluk örtbas ediliyorsa ve inançlarını koruyan insanlar acı çekiyorsa, sizin gerçekliğiniz ne işe yarıyor peki?"
Sayfa 121 - DeborahKitabı okudu
Reklam
Çocuk kitapları bana eskiden olduğu gibi şimdi de umudu anlatıyor. Diyorlar ki, bak, cesaret böyle bir şey. Cömertlik böyle bir şey. Çocuk kitapları bana büyücüler, aslanlar ve konuşan örümcekler aracılığıyla, yaşadığımız dünyanın şakalar yapan, çalışıp didinen ve acılara katlanan insanların dünyası olduğunu anlatır. Çocuk kitapları der ki dünya kocaman bir yer. Der ki umut kıymetli. Der ki yiğitlik önemli, ince zekâ önemli, duygudaşlık önemli, sevgi önemli.
Ne zaman yeni bir atılım yapmaya kalkışsak bir uyuşukluğu yenmek zorunda kalırız. Bu uyuşukluk yalnızca bizim içimizde değil, bizi kuşatan ve iyilik yönünde yeni bir adım atmamızı önlemek üzere elbirliği yapmışa benzeyen durumlarda da var gibidir.
Sayfa 382Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öğrendiğimize göre, eşyaya renk veren ışınlar, eşyanın emdikleri değil de almayıp yansıttıkları ışınlarmış. Bunun gibi insanlar da olumsuzlukları ve düşmanlıklarıyla seçilirler; iyi niyetlerinin üzerindeyse pek durulmaz.
Sayfa 186Kitabı okudu
Bir adamın gövdesi, içine kapanık ya da dışadönük; coşkun ya da baskı altında oluşuna göre, ruhunun kabuğu yada aynasıdır. Boldwood'un dış görünüşünde de bir değişiklik olmuş, o eski sarsılmazlığını yitirmişti. Ömründe ilk olarak savunma çizgisinin dışına çıktığını ve her kurşuna hedef olabileceğini korkunç bir açıklıkla duyarak yaşadığı, yüzünden okunuyordu. Bu, güçlü yaradılışların âşık oldukları zaman düştükleri olağan durumdur.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Boldwood, bir durumun düşündürdüğünü tamamlamakla yepyeni bir durum yaratmak arasındaki farktan bütünüyle habersizdi. Onun bu körlüğü Bathsheba'nın, küçük başlangıçlardan büyük sonuçlar doğabileceği konusundaki bilgisizliğine denkti.
Sayfa 148Kitabı okudu
It is our choices, Harry, that show what we truly are, far more than our abilities.
DumbledoreKitabı okudu
Zaman nehrinin kıyısında Gümüşten bir şarkı söylüyorum sana Elveda sevgilim, elveda bir tanem
Dileklerimiz birer yanıcı madde gibidir: Gerçekleşen olayların çakmak taşı ile çeliği daima ufak ve anında kaybolan kıvılcımlar yaratır, ta ki bunlar şans eseri dileklerimizin yanıcı maddesine değene dek; bunun ardından bir anda alev alırlar ve umudun ateşi yeniden körüklenir.
Bir dilek hakkım olsaydı, birazcık mutluluk isterdim. Çünkü fazlası hüznü özletir bana.
Reklam
Öğrenmeye değer hiçbir şey öğrenciye zahmet vermeyecek şekilde öğretilemezdi.
Gerçek bir tek başınalık, sahte bir kalabalıktan evlaydı her zaman.
Evet, bir insanı anlamak ve ona gerçekten de yardımcı olmak çok zor bir şey. Çoğu insanın kafası çelişkilerle, ruhu komplekslerle dolu ve ne istediğini bilmiyor. Ama yine de, onun söylediklerini anlamaya çalışmak, söylemedikleri hakkında fikir yürütmekten daha doğru geliyor bana. Samimiyet, en azından onun kendisini yalnız hissetmemesini sağlayacaktır. Ve bence hepimizin tek derdi bu Profesör, bu dünyada yalnızız; çok yalnızız.
Kendim bana sarıldı. Her şeye gücün yetmez, dedi. Hayat devam ediyor dedi. Kendimi çok sevdim. Canım dedim ona. Bir sen varsın dedim. Sırıttı kendim. Başımı okşadı.
Doğru yerine dokunmalı hayatın değil mi? Yoksa bir anlamı olmaz. Yakalayamayız ya da bize tepki vermez, ya da fark edilmeyiz, ya da bir sürü şey. Doğru yerine dokunmalı hayatın. Böyledir belki.
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.