Bize ağır gelen kendimizdir.
Yolda, okulda, işte, başkaları ile birlikte taşıdığımız kendimiz.
Demişti Zarifoğlu işte bu iki mısranın işaret etttiği insanlardan biri Rıza bazen hastalığından bir duvar örüp onun ardına saklanan, bazı zamanlar ise o duvara kendi elleriyle en büyük darbeleri vuran Rıza. Başka bir dünya kurmak umuduyla giden ama giderken geride bırakamayan ve en çok da kendini daha mahzun daha tedirgin daha gözü arkada olacak şekilde taşıyan Serhat. Gitmek gidememek değişmek değişememek üzerine bir roman…
Yazarın ilk kitabı olması hasebiyle bir kaç imla hatası ya da konu geçişlerindeki hızlılık ya da öğretici metin çabası görmezden gelinirse okunur mu evet okunur.