Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alpay soysal

Reklam
Bir eriyiş. Tabiatın içinde eriyiş. Erirken eritiş. Tabiatı da eritiş, eriyişte eritiş.
Sayfa 54
"Her Araba, Her Müslümana, ulusal alanda ve siyasette faaliyet yapan herkese nasihatimdir: Barışın türü ve boyutu ne olursa olsun, Yahudilerle barış olmaz.
Sayfa 213Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ey Araplar lutfen lütfen, anlayış gösterin, anlayış gösterin! Vatandaşlarımızın yanında bizi zora sokmayın. İslâm'n beşiğinden uzak beldelerde bizi zora sokmayın. Bize iyilik yapmiyorsanız Allah için rica ediyoruz, bize kötülük de yapmayın. Bize güç katmiyorsaniz, Allah için rica ediyoruz, gücümüzü, gayretimizi, İslam’a olan güvenimizi, müminlerin gönüllerine, İslam'n tarihine, sizin daha önce cehaletler içinde dolaşan, kapanlara kapanmış ve bağlara bağlanmış, çamurlara ve bataklıklara batmış bu halkların İslâm'i konusunda fazilet sahibi olduğuna olan güvenimizi de azaltmayın. Ey Araplar anlayış gösterin! Ey Misır komutanları anlayış gösterin! Ey Suriye komutanları anlayış gösterin! Müslümanlara acıyın. Onlar cahiliye sloganlarına karşı mücadele ediyor, islam'ı haykırıyorlar, Kur'an'i haykırıyorlar.
Sayfa 101Kitabı okudu
Ancak ne yazık ki insanoğlu, başı derde girmeden pek de hatırlamaz yaraticısını. Dünyanın rengine, nimetlerin zenginliğine ve tekdüze giden rutinine dalıp gidiverir. Acılar ya da engellere kızma ey insan. Hayat seni diz çöktürdüyse dua etmek için mükemmel bir konumdasındır. Yalvar Rabbine, özlediğini söyle, sonsuz merhametinden bir damla, sayısız nimetinden bir parça dile.
Reklam
En yararsız görünen böceği bile öldürmeye kıyamayacak kadar yüksek bir vicdan, hayallerine kulak verecek kadar erdemli bir yalnızlık ve her şeyin geçici olduğunu görebilecek kadar gelişmiş bir zihindir bütün ihtiyacımız.
"Yaşıyorum," dedi delikanlıya, "aysız ve kamp ateşsiz bir gece," hurma yerken. "Ve bir şey yerken yemekten başka bir şey düşünmem. Yürüdüğüm zaman da yürüyeceğim, hepsi bu. Savaşmak zorunda kalırsam, ölüm şu gün ya da bu gün gelmiş vız gelir tırs gider. Çünkü ben ne geçmişte, ne de gelecekte yaşıyorum. Benim yalnızca şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir. Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun.
"Beni hayatta tutan Mekke dir. Hepsi birbıriñe Benzeyen günlere, raflara dizilmiş şu vazolara, iğrenç bir aşevinde öğle-akşam yemek yemeye katlanacak gücü veriyor bana. Düşümü gerçekleştirmekten korkuyorum, çünkü o zaman yaşamak için bir sebebim olmayacak.
Dünya nedir? Kişinin içinde yaşadığı yer ya da yolculuk ettiği bir sefer midir? Dünya kişinin kendisidir. Dünyada yaşayan insan sayısı kadar dünyaya ilişkin tanım yapılabilir. Herkesin deneyimi, acisı, özgürlüğü ya da mutluluğu; dūnyaya baktiği pencereyle ilintilidir. Aynı yaşta, aynı ailede, aynı şartlarda yaşayan iki insanın karakterlerinin tıpatıp aynı olması bile mümkün değildir. Çünkü herkes zihninin filtresinden geçen bir dünyayı deneyimler ve kimi acının ortasında mutluluğu kimi de mutluluğun içinde acıyı fark eder.
Reklam
Insanoğlu gariptir; hanlar, hamamlar, saraylar sahibi olunca mutlu olacağına inandırır durur kendini... Ellerim boş olarak ayrılacağım bu dünya åleminde, maddeyi putlaştirıp ruhumu kirletmek niye? Olabileceğim en güzel yer beni hiç tanımayan birinin duasında yer almak değil midir?
"Ben de herkes gibiyim. Dünya gerçeklerine oldukları gibi değil de olmalarını istediğim gibi bakıyorum."
iki buçuk saat - bu ölü zaman onun için korkunçtu, çünkü bekleyerek geçireceği her dakika gücünü biraz daha kaybedeceğini biliyordu. Buraya geldiğinde sabırsız ve hazırdı, her şeyi önceden hesaplamış, her sözcüğü yerine yerleştirmiş, tüm olacakları kafasında canlandırmıştı. Fakat şimdi gücüyle arasına iki saatlik bir demir perde inmişti. Içindeki tüm ateşin dağıldığinı, hafızasındaki tüm sözcüklerin birer birer silindiğini, birbirlerinin üzerine düştüğünü, birbirlerine tosladığını dehşetle fark etti.
"Evet dedim, hepsini dedim, kendimi cesaretlendirmek için saçmaladım durdum. Karanlık ormanda korkan çocukların korkularından korktukları için şarkı söylemeleri gibi ben de büyük laflar ettim. Hepsi yalandı, şimdi korkunç bir şekilde farkındayım her şeyin. Çünkü beni çağırırlarsa hemen gideceğimi bil yordum..."
Zaten ekonomik ilerlemeyi din haline getirmiş çağdaş insan için tam bir tatmin yoktur. Bu insan, inançsızlığı sebebiyle manevi huzuru bulamadığı gibi, maddi bakımdan da tam bir doyuma ulaşamaz. Varlık içinde yokluğu yaşar, zenginlik içinde fakir olur. Onun ihtiyaçlarının sonu gelmez, gözü ve ruhu doymaz.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.