Ne biz unutuşa doğru gidiyoruz, ne de unutuş bize doğru geliyor, fakat birdenbire unutuş zaten hep buradaydı, ve unuttuğumuzda, her şeyi zaten hep unutmuştuk: unutuşa doğru harekette, unutuşun hareketsizliğinin mevcudiyetiyle ilişki halindeyiz.
Unutuş unutulanla ilişkilidir; bu ilişki, ne ile ilişki içinde olduğunu gizleyerek, sırrın anlamını ve gücünü elinde tutar.
Unutuşta, yolundan sapan ve unutuştan gelen bu sapma var, bu da unutuşun kendisi.