Her bir karakterinin farklı bir hayat hikayesi var. Etkileyici ve ister istemez kitabı okurken kendimi o hal de düşünmeden edemedim. Yeri geldi sinirlendim, yeri geldi aldatılmış gibi hissettim. Hatta benim aklımda olan sorulara cevap verdi kitap. Bir söz vardı ya hani tam hatırlayamadım ama siz doğrusunu söyleyin "Onsuz yaşayamam deme, onsuz yaşarsın." işte öyle. Baya üzüldüm ve sevindim Nalan için. He bir de "Nasıl ki mutluluk sonsuz değilse, mutsuzluk ta sonsuz olmaz."
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924,4bin okunma
Beni bilgilendiren ve mesleğim gereği bilmem gereken konuları tekrar hatırlattı. Öğretmenlik zor. Özellikle özel okulda öğretmen iseniz. Kitabın sonlarına doğru zaten başka bir meslektaşım da bu konuya değinen bir mektup yazmış.
Kitaptaki mektupları okuduğumda kendi çocukluğuma da gitmedim değil. Ben ilkokuldayken sınıf öğretmenim beni hiç bir dans ekibine almamıştı. Hiç unutmam 23 Nisan için hazırlanıyoruz stadyumda gösterimiz olucak, öğrendiğimiz hareketleri çok iyi yaptığım için "Gizem sen öne geç göster." Dedi. Başladım göstermeye. Bir arkadaşım yanlış yapıyor dedi. Ve öğretmen beni azarlar gibi konuştu ve kalbimi çok kırmıştı. Halbuki ben onlara doğru durup yaptığım için ters geliyordu onlara. Şuan bu alanda profosyonel olmama rağmen bile bazen kafa karıştıran bir durumdur bu terstten oynamak. O yaşta nerden biliyim. Nasıl üzülmüştüm. Ve bunun gibi birçok anım var bu öğretmenimle ne üzücü dimi?
Şimdi öyle değil ama. Ben gerekirse bir çocuğun ayağı ve koluda olmaya özen gösteriyorum. Ama artık büyükşehirlerde öğretmen olmak zorlaşıyor gibi. Hele ki özel okullar da ...
Öncelikle yazarın okuduğum ilk kitabı, ilk başlarda şaşırarak sayfalarını çevirmiş hatta cümleleri okurken zorlanmıştım çünkü; Yazar eserinde sadece nokta ve virgül kullanmış diğer hiçbir noktalama işaretlerini kullanmamıştı. İlk başlarda zorlansam da sonradan alıştım bu duruma. Ayrıca kitapta karakterlerin isimlerinin olmadığına da dikkat çekmek
Tabiki de Nazım Hikmet'e lafım yok. Aşkını ve çalışkanlığını bu anı kitabında görebiliriz. Fakat kitap gereksiz uzun 770 sayfa bilemiyorum mektuplar daha iyi bir konsept ile hazırlanabilirdi. Açıkçası son 20sayfayi şöyle göz ucuyla okudum. Bir an önce bitsin diye dayanamadım.
Piraye'ye MektuplarNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20174,937 okunma
Resimli baskı olması sebebiyle aldım ve ikinci kere okuyorum. Filmden daha etkileyici ve daha sürükleyici. Yazar bunları nasıl aklına getirmiş ve güzel bir olay örgüsü ile aktarmış şaşırıyorum.
Sürükleyici bir kitaptı. Sonra ne olduğunu tahmin ediyorsunuz ama meraklandırıyor aynı zamanda. Tam bir aile Türk dizisi kıvamında. Ne olursa olsun hep mutlu ve umutlular. Belki de okudukça bizde bu sayede umudumuzu yitirmeyenlerden oluyoruzdur.