Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökçe

Bizi ele veren kalbimizdir hep,bizi ağlatan,yolumuza devam edeceğimize ölülerimizi gömmekle vakit kaybetmemize yol açan. Geceleri rahatımızı kaçıran, kendi kendimizden nefret ettiren kalbimizdir hep. Bize eski şarkılar söyleten, eski sıcak günlerin anılarını canlandıran, yangını yeni sönmüş her köyde sarsılmamıza yol açan kalbimizdir hep.
Sayfa 98
Reklam
Ünlü bir Venedikli papaz ve diplomat olan Sarpi gibi hissediyorum kendimi: ömrümde hiç yalan söylemediğini ama gerçeği de herkese açıklamadığını belirtmiş kendisi.
Sayfa 86
Köprüler birleştirir ama aynı zamanda ayırırlar da.
Sayfa 76

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kalbime el koysunlar. Aşk neredeyse ben de orada olmak istiyorum. Tatlı sularda yolu kesilmiş bir somon balığı nasıl denizin yolunu bulursa, ben de öyle süreceğim aşkın izini.
Sayfa 59
Zaman büyük bir uyuşturucu. İnsanlar unutuyor, yaşlanıyor, bıkkınlaşıyor. Annem,ana babasından kaçıp kurtulabilmek için yaşamını tehlikeye atmış olmasına karşın, şimdi onlardan sevecenlikle söz ediyordu. Unutmuş muydu? Zaman öfkesini aşındırmış mıydı?
Sayfa 45
Reklam
Yollara düşen kişi,geride bıraktığı evin hep aynı kalmasını ister.
Sayfa 43
Onunla aynı fikirde değildim. Yaşlıların nasıl her şeyi birbirine karıştırdıklarını , yalanlar attıklarını, geçmişi sırf geçmiş olduğu için her şeyden daha güzel gösterdiklerini biliyordum.
Sayfa 41
Komşularıyla iyi geçinen,sesinde bir tür ışık olan bir adamdı. Düş kırıklığına alışık olduğundan, başkalarının düş kırıklığını yatıştırmakta üstüne yoktu. Yaşamı yağmura ve güneşe bağımlı bir köyde düş kırıklıkları boldur.
Sayfa 40
Mutluydum, ancak "mutlu" yetişkinlere özgü bir sözcük. Mutlu olup olmadığını sormazsınız bir çocuğa,çünkü görürsünüz. Ya mutludur ya değildir. Yetişkinler mutluluktan söz ederler, çünkü değildirler.
Sayfa 38
" Şans rastlantıları doğru kullanma yeteneğinden başka bir şey değildir."
Sayfa 23
Reklam
Ona neden papaz olduğunu sorduğumda, insan çalışmak zorundaysa ,iş yerine uğramayan bir patrona sahip olmak en iyisidir demişti.
Sayfa 23
Aziz Paul, yanmaktansa evlenmek yeğdir demiş, annemse bana yanmanın evlenmekten daha iyi olduğunu öğretti.
Sayfa 20
Okullarda öğretilmesi gereken şeylerden biri de, kanıtları değerlendirme alışkanlığı , doğru olduklarına dair bir kanıt bulunmayan önermeleri olduğu gibi kabul etmeme alışkanlığı olmalıdır.
Sayfa 174
Bizim eğitim sistemimiz okuyabilen, ancak çoğunlukla olayları değerlendirmeyi ve bağımsız bir görüş edinmeyi beceremeyen gençler yetiştirir. Daha sonra,bu genç insanlar, yaşamları süresince, onları her türlü saçma önermelere inandırmaya yönelik ifadelerin saldırısına uğrarlar.
Sayfa 167
Politikacıların özel becerisi hangi tutkuların en kolay tahrik edilebileceklerini , tahrik olunduklarında da politikacının kendisine ve çevresine vereceği zararın nasıl önleneceğini bilmekten ibarettir.
Sayfa 135
12,4bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.