Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Gülçin
Gülçin
@Glcn177
Lisans
11 Mayıs
167 okur puanı
Temmuz 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İnceleme
Film izler gibi okudum kitabı . Anlatımı çok akıcı sade anlaşılır .
Yaşamak; insan ömrünün ne kadarını kendi için yahut ne kadarını ailesi, sevdikleri için verimli geçirmektedir. İnsanın geçliğine kanıp elindeki değerleri umursamayıp olur olmadık tutumlar sergileyerek hayatındaki kıymet biçilemeyen değerleri kendi elleriyle yok etmesini okumaktayız bu eserde. Zenginliğin insan üzerindeki hırs, doyumsuzluk hislerine mahkum olan bir adamın öyküsüydü Yaşamak. İnsan yaşadığı zorluklar karşısında, tamam bu defa bitti dediği anda bitmemesini, ve hayatta ne olursa olsun yaşamaya devam edilmesi gerektiğini okumaktayız .
İnceleme
Nasip güzeldir, hele ki gayretten sonra gelen..
Çabalamıyoruz ve olmasını istiyoruz, harekete geçmeden bir yerlere varmak istiyoruz ve gayret etmeden kazanabileceğimizi düşünüyoruz. Yani sadece düşünüyor ve istiyoruz, öyle ki nasıl karnımız acıkınca yemeği düşünüyor ve yiyorsak, ( aç aç beklemek karın doyurmuyor :) böyledir bir çok şey. Bir kitabı okumayı düşünüp okumamak gibi mesela..
İnceleme
Küçük Prens kitabında bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası ele alınmaktadır. Eser toplamda yirmi yedi bölümden oluşmaktadır. Sahra Çölü'ne düşen bir pilotun Küçük Prens ile karşılaşması ile başlamaktadır. Küçük Prens bu karşılaşmada yazara yaşadığı yeri ve yaşadığı maceraları anlatmaktadır.
Küçük Prens kitabi, verdiği mesajların evrenselliği ve derinliği ile her yaştan okuyucunun farklı anlamlar çıkarmasını sağlayan bir kitaptır. Çocuklara macera duygusu aşılamakta ve sevgiyi öğretmekte, daha ileri yaşlardaki insanlara ise mülkiyet kavramı ve aidiyet gibi konular üzerinde düşünme imkanı sağlamaktadır. Küçük Prens kitabının kişisel gelişime katkıları da oldukça fazladır. Hafızayı güçlendirir, hayal gücünün gelişmesine katkı sağlar, yaşanan maceralar okurların empati kurma kabiliyetini geliştirir ve son olarak eklersek analitik düşünme kabiliyetini geliştirir.
Hayatımdaki bir takım problemlerden ötürü bölük bölük okumak zorunda kaldım. Bir solukta okunmasını tavsiye ederim. Kitaplar ebedî hayatın sebebidir. İyi okumalar...
Okur Takip Önerileri
İnceleme
Zaman kavramı bu kadar mı güzel anlatılır . Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan bir tanesi .Okumaya başlayan herkese tavsiye ettiğim ve herkesin okuması gereken bir kitap . Keyifli okumalar
İnceleme
Sevgi bir etkinliktir; edilgen bir olay değildir, bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değil. Sevgi vermektir, almak değil. En temel anlamıyla sevgi sevdiğimiz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir. Bilginin de sevgiyle alakası vardır; sevgiyle kazanılmamış bilgi yalnız dışta kalmaz, öze işler.
İnceleme
Son zamanlarda okuduğum en iyi bilim-kurgu psikoloji romanı diyebilirim.
İlk sayfaları okurken yazım ve imla hatalarının çeviri kaynaklı olduğunu düşünüp kaç kere kendime isyan ettim. Ama iş öyle değilmiş. Siz okurken şaşkın ördek yavrusu olmayın benim gibi :)
Kitabın konusu doğuştan zeka geriliği bulunan ana karakter Charlie’nin, geçirdiği operasyonla bir dahiye dönüşmesinin sıradışı hikayesidir..
Tüm hikayeyi 'ilerleme raporu’ adı altında tuttuğu günlük notlardan takip ediyoruz.
Oysaki tek istediği diğer insanlar gibi 'akıllı' olmak ve onlar tarafından kabul görmekti..
Farkındalıklarla dolu, sürükleyici, korkunç gerçekleri gözler önüne seren, insana insanlığını sorgulatan muhteşem bir eser.
Daniel Keyes'in sıradışı ve bir o kadar da çarpıcı betimlemelerle insanın aklını ve ruhunu ele geçirdiği, Charlie karakteriyle en zayıf tarafımızdan vurup, elimizi, kolumuzu bağladığı; içimizin en derin tarafına dokunan bir eser..
Derin psikolojik tahlilleri ile zekaya dair bakış açısınızı sorgulatacak; biyoloji, psikoloji, psikanaliz, tıp, sosyoloji gibi birçok disiplinin sentezinin hem de bir kurgunun içerisinde eritildiği döngüsel bir romandır.
Mutluluk ve zekanın ters orantısı ile sevmek için akıl şart mı ?
Mutlaka okunulması gereken tavsiye bir kitaptır.
İnceleme
Zülfü Livaneli'nin "Huzursuzluk" adlı kitabı; İstanbul'da yaşayan gazeteci İsmail'in çocukluk arkadaşı olan Hüseyin'in Amerika'daki ölüm haberiyle Mardin'e gitmesiyle başlıyor. Arkadaşının cenazesi için kadim şehir Mardin’e giden İbrahim, Hüseyin hakkında duydukları karşısında meraklanır ve onun Mardin’de başlayıp Amerika’da sona eren yaşamını araştırmaya koyulur. Gizemli ölümüyle başlayan bu eser araştırılan ölümün gün yüzüne çıkmasıyla ve Hüseyin'in sevdiği IŞİD zulmünden kaçan Yezidi kızı bulmasıyla son buluyor...
İnceleme
Hayat bir şeyleri ötelemek için çok kısa. ‘Yaşam’ dedikleri bir nefesten ibaret; sonuçta alıp veremediğin an noktalanıyor. Yaşamaktan korktuğun ya da ertelediğin ne varsa yok olup gidiyor yazık varlığınla! Hiçbir şeyi erteleme ya da sonraya bırakma. Bugünü yaşamalı insan; var olan ‘bugün’ zira.”
“Çok şükür Allahu Teâlâ kimin ne yapıp, kime ne yaşattığını görüyor. ‘Adalet’ terazisi şaşmaz diğer tarafı bekliyor. Üzgünüm… Can yanarken, ‘hak’ dediğin pek öyle kolay helal edilemiyor.”
İnceleme
Serenad, Zülfü Livaneli tarafından kaleme alınmıştır. Aynı zamanda yönetmen, senarist, politikacı ve müzisyen olan Zülfü Livaneli, birçok eserinden dolayı ödül de almıştır. Serenad da yazarın başarılı olan ve adını hızla yayan eserlerinden biridir.
Ana karakterin kadın olması ve aşk hikayesinin altında yatan tarihi gerçekler ve dram duygusu çok başarılı şekilde işlenmiş ve okuyucuya geçirilmiştir
Kitap akıcı ve yalın bir dille yazılmıştır. Okurken kendinizi aynı ortamda hissedeceksiniz. Sıcak ve samimi bir olay örgüsü olan kitaba ilk başlarda biraz soğuk baksanızda, okudukça ısınacaksınız..
Herkese iyi okumalar diliyorum..
İnceleme
kitabın kalınlığından ziyade içindeki bilgilerin doyurucu nitelikle dolu olmasının ne kadar önemli olduğunu fark ettiren şahane bir eser. 68 sayfaya sığdırılan devasa bir anlatım... Boş laf kalabalığının aksine her cümle, heybenize dolduracağınız bilgilerle dolu.
İnceleme
kitabı genel anlamda beğendim ama bu yaşadığım hayatın benim en mutlu hayatım olduğuna inanmadım. Beni tatmin etmedi. Ben daha güzel hayatlarım olduğuna inanıyorum,merak ediyorum. Gece yarısı kütüphanesii ve Bayan Elm nolur beni de bulun. En azından deneyeyim beee.
Kitabı tavsiye ediyorum. Özellikle şu sıralar depresyonda olanlar, hayatından memnun olmayanlar ve artık yaşamak istemeyenler okursa kendinden bir şeyler bulabilir gibime geliyor..
Ve her şeye rağmen sevgi iyileştirir. Buna o kadar inanıyorum ki. Kitapta bunu da anlayacaksınız.
İnceleme
Dostoyevski burada aşkın en saf biçimini kağıda dökmüştür. Ama yaşamın getirdiği dış etkenler de sorun oluşturmuştur. İlk örneği Makar'ın yaşlı, Varvara'nın ise genç olmasıdır. Bir diğeri ise evlerinin yakın olduğu halde çok az görüşmeleri ve bunun sebebi insanların dedikoduları olmasıdır.
Yoksulluk ve dedikoduyla mücadele eden bu iki insan her ne kadar onlar karşısında kazanmaya gayret etselerde, hayat şartları onları kaybetmeye itiyordu...
İnceleme
Kitap sayfa sayısından dolayı çok önyargılıydım . Okudukça neden daha önce okumadım ki diye hayıflandım . Hala kitabı okumalı mıyım diye düşünme aşamasında iseniz mutlaka okuyun keyifli okumalar
İnceleme
Yaşamdan ne bekliyoruz ya da yaşam bizden ne bekliyor? Öğrenmek ister misiniz? Kitap üç bölümden oluşuyor.
Birinci bölüm, psikiyatr olan yazarımızın ikinci dünya savaşı sırasında toplama kamplarında yaşadıklarının ve insanların olaylar karşısında verdiği psikolojik tepkilerin kaleme alındığı otobiyografik öyküsü. Garip mizah duygusu yaşanmasını, oluşan merakı, sevginin verdiği mutluluğu, umudunu ve cesaretini kaybedenlerin yaşadığı hayal kırıklığını ve onu takip eden yenik düşme ve boş vermişlik. Yaşama arzusunu kaybedenin bedeninin yenik düşmesine kadar her şeyi yaşanmışlıklarla kaleme almış.
İkinci bölümde, hayatta kalmayı başaranların bunu nasıl başardığını bilimsel olarak açıklaması yer alıyor. Yaşamın anlamıyla yüzleştiren “logoterapi”yi ana hatlarıyla anlatıyor.
Üçüncü bölümde, sonraki baskılarında kitabına eklediği “trajik iyimserlik lehine” adlı bölüm yer almaktadır. Acı, suçluluk ve ölüm üçlüsüne rağmen hayata evet diyebilmenin nasıl mümkün olabileceğinin sorusuna cevap veriyor.
İnsana çok şey katan bazı sebep sonuç olaylarına ışık tutan, göremediğimiz ya da anlam veremediğiniz davranışların altında yatan sebepleri kavramamızı sağlayan bir eser. Bu tarz kitapları okumayı seviyorsanız kaçırmamanız gereken bir kitap. Keyifli okumalar…
İnceleme
Bu kitapta Öğrencisi olmak için gittiği âlimlere hocalık yapan, ölümü unutmamak için tabutta uyuyan, Mevlana'yı Mevlana yapan adam olan Tebrizli Şems'in hayatı anlatılıyordur. Tavsiye edeceğim kitaplar arasında yerini alan, biyografik roman tarzı bir eserdir.
İnceleme
Schopenhauer'a göre mutluluk diye bir şey yok zaten. Ona göre düşünülmeden yapılan bir eylemin pişmanlığını duymak ve sonucunu reddetmek aptallıktır. İnsan, bu hayatta acının varlığını reddettiği sürece kendince o mutluluğa ulaşamaz. Her ulaşılan hedef de saf mutluluk değildir. Mutluluk da tıpkı acı gibi bireyseldir. İnsan sürekli mutlu olmayı aradığında hayal kırıklığına uğramasının sebebi budur. Ve dahası kendini bildiğinde ve tanıdığında neye ulaşıp neye asla sahip olamayacağını anladığında daha az düşecek daha az hayal kırıklığına uğrayacaktır. Kitapta da geçtiği gibi "Dinmez ve onulmaz bir susuzlukla bağlıyız yaşama". Güçlü kalmak doğuştan gelen bir özellik mi yoksa bağışıklık kazanmak için daha kaç ızdırap çekilmelidir. Acıların kaynağı insanın kendisidir. İnsan çektiği üzüntünün bahanesini dışarda aramamalıdır diyor kitap. Güçlü bir karakter sahibi kendini tanıyan insandır, başkasının kimliği ile yaşayamazsın kendini bulmak ve kendini tanımak zorundasın. İstediğin hayatı değil, yaşayabileceğin hayatı yaşamak zorundasın. Bu bana bir atasözünü hatırlattı tavuk kaz meselesi. Özetle her şeyin kaynağı "sensin". Görmek için yaşamak zorundasın. Acı da mutluluk da senin içinde. Seninle olacak ve seninle ölecekler. Onları kendince tanımlayıp yoluna devam edecek veya o dalgalanmalarda yolunu büsbütün kaybedeceksin. "Hayat geçirilir, hayat tamamlanır, atlatmaya bakmalı"... Mutlu olmak istiyor isen mutlu olmayı istemeyi bırak...
İnceleme
Küçük sayılacak yaşta elime almıştım bu kitabı, haliyle sıkılmıştım. Gelişen olaylara, kurguya bir anlam verememiştim. Şimdi seneler sonra ikinci kez elimde kitap. Ve her şey daha bir anlama büründü. Kişisel menkıbe, hayat, yollar, yazgı ve insanın yazgı karşısındaki konumu, hayaller, evren .. Sorguladım beraber Santiago ile birlikte. Hayatta şimdiki konumumla asıl Rabia'nın kişisel menkıbesini merak ettim, sordum kendime ve bir miktar azim verdi. Kendimle savaşma gücü uyandı benliğimde.
