Sıradan bir insanın hayatıyla başlayarak kaybın insan üzerindeki etkisini, duyarsızlaşmayı, hemen ardından çevre sorunlarını, açgözlülüğü, bir annenin feryadını, empatiyi, arkadaşlığı, risk almayı ve pişman olmayı, bakıp görememekten tutun da anne sevgisini hepsini bir kitapta çok kısa süre içerisinde bir çırpıda okuyuverip görüyorsunuz. Şu ana kadar okuduğum en iyi kitaplar arasında yer alabilir. Okurken denizciliği öğrendim kuyruklu balon balığı vs gibi atıflar hayatıma kazandırdım. Bunun yanı sıra okuduğumuz eserlere başka çerçeveden bakmayı basit bakmak gerektiğini hatırladım bunu da mustafanın yaşlı adam ve deniz göndermesine borçluyum.
Kitabı kimseye spoiler vermeden ancak bu kadar anlatabilirim ama beni en çok etkileyen 97 ve 124. Sayfalar arasındaki değişim beni bir miktar etkiledi
"Başkalarına mutluluk getiren çocuk onlara felaketi getirmişti." 97
"Başkasının felaketinin, kendi mutlulukları anlamına gelmesinin tuhaf hüznüne kapıldılar." 124
Bu aradaki değişim vazgeçiş göçmenliğin zorlukları ve bu kadar ufak bir nüans sadece livaneli okurken ele geçen nadir bir fırsat diyebilirim. Okuyun okutun.