Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Habenaria

Dünyadaki en yumuşak şeyin, dünyadaki en sert şeyin üstünden ne kadar kolayca atlayıp gittiğini düşün. Hayatına biraz kozmik zarafet getir!
Reklam
Tutsaklığınızın çerçevesini çizen şey özgürlüğünüzdür.
Her şey bir değildir; her şey sıfırdır! Her şeyin tek olabilmesi bu sayede mümkündür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Benden önceki ve sonraki birçok kadın gibi, ben de hayatımı kılık değiştirmiş bir criatura olarak yaşadım. Benden önceki eş dostumun yaptığı gibi yüksek topuklarla çalım satarak yürüyüp sendeliyor ve kiliseye giderken elbise ve şapka giyiyorumdum. Ama muazzam kuyruğum çoğu zaman eteğimin altından çıkıyor, şapkamı gözlerime kadar indirmezsem kulaklarım seyiriyor ve bu durum kimi zaman odanın öteki ucundan bile görülüyordu.
Cehalete geri dönüşün cehaletten çıkmaktan çok daha zor olduğunu, hafızamın rahatsız eden darbeleriyle anlamıştım...
Reklam
Başka insanların hayatını kontrol etme ihtiyacı kendi hayatlarının kontrolünü sağlayamayanların ihtiyacıdır.
Sen dünyayla kavga ederken araya girip kalbimi sakatladım, Hayat kafa kola alıyordu seni, ben de tuttum onu sol gözünden patakladım. Bir dereye baktım, derli toplu otlar yaktım, anladım, Ben kafayı sana taktım bugün.
İşte o zaman belki de düşünecektik... Ve diyecektik ki, insan kendi zaafıyla utanır ancak. Başkalarınınkine sadece öfkelenir.
Bu kadar çok insanı ruhuna sığdırmaya uğraştığına göre büyük bir boşluk olmalı ruhunda, doldurulması zor bir boşluk.
Bence sesizliğin rengi de dilsizdir, yani herhangi bir renge bulaşmaktan sakınmıştır kendini.
Reklam
Zamanla hayat aynı yönde akmıyor, aksine birbirlerinin üstünden geçiyorlar. Zamanı durdurmanin bir yolu yok, ne zaman buna yeltensem şimdinin duvarlarına çarpıyorum.
Kendinle temasımı yitirmemeye gayret ederek, içimdeki volkanın ağzına sonradan yaşamaya söz verdiğim anları tıktığımı farkettim.
Güzelliğini tarif edemem ama ela gözleri dudaklarına, kirpikleri de saçlarına hayrandı şüphesiz. Öyle ki, ben ona bakınca uzun kirpikleri bir tarak misali simsiyah saçlarını taramaya başladılar, nazikçe...
Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularını bütünüyle, dağılmaksızın koruyabilirler, ötekiler, duygularını başkalarıyla beraberlik atmosferinde gevezelikle harcarlar, yakınlıklarla köreltirler....
Paranın Kokusu
Yerliler Cortés'e neden İspanyolların altına böyle tutkun olduklarını sorduklarında ünlü fatih şöyle cevap verdi: "çünkü ben ve arkadaşlarım ancak altınla giderilebilecek bir kalp hastalığından muzdaribiz"
Harfler, sayfalarda karıncaya dönüşüp, gözlerimi kendilerine yuva seçene kadar uykuyu unutuyorum.
Reklam
İlerde, alçak taş duvarın arkasında, beyaz mermerlerin, mezar taşlarının, servilerin karanlık ve sessiz kalabalığını gördüm. İyi adamların hepsi ölmüştü. İyi kadınlar ağlıyordu.
Büyümenin tek işareti sorumluluk almak değil. Anlamsız ama müthiş şeyleri yapmaya gerek duymamaya başladığın anda, mezarını da kazıyorsun. "Şimdi önümüzden pamuk helvacı geçse üç tane değil, bir tane alırsın, öyle mi?" "Daha beteri...içlerinde gıda boyası olduğunu düşünüp hiç almam."
Dış kabukla uğraşan ve içle uğraşmayı aklına bile getirmeyenlerin elinde, gerçek değerlerinden sapan dinler maalesef artık insanları uyandırmaya değil, uyutmaya alet olmaktadır.
Ölçekler
Ve Tanrı aniden bir zihin aydınlanmasıyla yatağından fırladı. Anladı ki kendisini küçük ölçekli parçalar üzerinden yaratan her şey, aynı parçalar tarafından tüketiliyor.
Bülbülleri unutmalı artık-- şimdi Kurbağa zamanı; yakında da Cırcırböcekleri'ne gelecek
Pencerenin arkasından birçok şey çullanır üstüne--ama, tek bir ışıktır onlara karşı kendini korumanı sağlayabilecek olan--tek bir aydınlık kızıltı....
Reklam
Sahipsiz bulduğumuz her konuşmayı, her anıyı, her susuşu yalan yapıp içimize doldurduk. Aradığımız neydi bilmiyorum.Bu o kadar da önemli değildi. Sevimli, aşık, çekingen korkuluklar gibiydik. Gerçek denilen kötü kokulu kargaları kovuyorduk.
Hani bir kitap okusun da bir cümlenin altını çizersin ya, sinir olursun yazara senden önce davrandığı, senden çaldığı için seni, işte hep bunu hisseder oldum son zamanlarda...
Sen değersiz-mişsin; sen, evet belki ilk-mişsin ama ilkel-mişsin... söylemiyorum onlara, belki de sen bu miş'ler den ötürü sen-sen-mişsin.
"Salkım Söğüt'ü satmalısın Sayrun" dedi halam. Bütün kelimeleri 's' harfiyle başlayan bir cümle kurmak rekor sayılır mı? Büyükler her gün bir sürü rekor kırıp bunları fark etmemek konusunda uzmandır. Akşama dek yüz milyon kez 'yapma' deme rekoru, ödevinizin başındamısınız diye kontrol etmek için iki dakikada bir odanıza dalma rekoru, aynı sebzeyi tek öğünde pek çok değişik şekle sokarak önünüze getirme rekoru.... :)
Kişinin artık kendine yalan söylememesinden daha acı ve tarafsız bir yargılama olabilir mi sence?
İki kafes
Babamın bahçesinde iki kafes var, birinde babamın Ninova çölünde yakaladığı bir aslan ve diğerinde ötmeyen bir serçe. Her gün şafak sökerken serçe aslana seslenir, " Günaydın size zindan kardeşim."