Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan Yurtseven

Hakan Yurtseven
@HakanYurtseven
10 yıldan fazla süredir üzerinde çalıştığımız fantastik serinin kitapları raflardadır.
Sisler Şehri
Sisler Şehri
Sisler Şehri
Sisler Şehri
Sisler Şehri
Sisler Şehri
Aile Hekimi Uzmanı
Lisans Üstü
Izmir
Istanbul
23 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Herkesten çok güldü. Belli ki acı çekiyor.
Reklam
Kara Kanatlılar Orkestrası
Gör bak ne yapıyorlar? Sahibinmiş gibi davranıyorlar Attığın her adımda izleniyorsun Sanıyor musun ki özgürsün sen? Xxx Bakışları hep senin üzerinde Nefesleri sürekli ensende Kosuyorsun ama kaçamayacaksın Boynunda bir tasma, ipi onların elinde Xxx Kopar at boynuna geçirdikleri tasmayı Köpek değilsin sen, kederle çırpınan bir melek Bizle beraber aç simsiyah kanatlarını Tum vahşiliğinle haykır ve öfkeni serbest bırak Xxx Önemli olan inancını kaybetmemen Olacak yanında savaşçı melekler Göreceksin bitecek bu düzen Yenilecek seni kontrol edenler
Linza Yayinları
Ulfrick konsey toplantı mekanını ararken :)
“Mavi Güneş’i takip et. Bir yere kadar. Sonuna dek ona güvenirsen seni sahte umutlara götürecek. Güneşe yüz çevireceğin noktayı doğru seçmen gerekiyor. Gagasını güneşe sürten kargayı taşlaşmış hâlde bulduğunda aradığını da bulmuş olacaksın.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
şair Selmani'nin meşhur taşlaması
Bir hazretlerine baktım, bir de şominede yanan biçimsiz kütüğe. Dedim ki kusuruna bakmayınız efendim, kendileri biraz yontulmamis galiba, Bir hayli de kaba. Asla bilemedim kütük özrümü kabul etmiş miydi acaba?
Sayfa 147 - Linza YayınlarıKitabı okudu
Louis de Pointe du Lac
Hear me now! This place is cursed, damned, and yes, your master is the devil! Get out while you can! You are all free men!
Reklam
Savaş alanı üzerinde hakimiyeti sağlayan taraf, kazanmaya bir adın yaklamış olan taraftır.
Çanakkale Savaşında bir ananın oğluna mektubu
Gelme evine ocağına, evin ocağın vatandır. Gelme köyüne, yüreğine, senin yerin bayraktır. Seni elleri kınalı gel diye değil, namusun uğruna kurban ol diye uğurladım.
Hiçbir yere ait olmamak
Dostayevski'nin dediği gibi "Dünya'nın en zor hissi, kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur." Ben kendimi hiç bir yere ait hissetmiyorum.
Jaxton'ın Barı
"Barmen müşterinin en yakın sırdaşıdır.’ saçmalığı çıktı başımıza. Bu saçmalıkları kim uyduruyorsa bulup ağzını burnunu bir güzel kırmak gerek. Benim bildiğim bu toplumsal sırdaşlık yükümlülüğü berberlerin omuzlarındaydı, ne ara barmenlere sıçradı? Bu safsatalar yüzünden birileri sürekli tezgâha yanaşıp hayatının nasıl kötüye gittiğinden yakınıyor. Sanki s.imdeymiş gibi! Ben burada içki satıyorum, psikolojik destek sunmuyorum. Derdi olan derdini içki şişesinin dibinde boğsun, bu zıkkım da tam olarak işe yarıyor ya zaten. Bunu içecek ve derdini tasanı kendi içinde yaşayacaksın. Barmeni niye bu işe alet ediyorsun?”
Jaxton
Elit ekip vs. Infazcı
"Senin istediğin oyunu oynadım ve görünüşe göre kaybettim, Ulfric Blödewing. Şimdi ne olacak?" "Bence pek de yenilmiş sayılmazsın. İki baygın adamım ve bir de ağaca ellerinden asılmış bir okçum var. Nihayetinde hırpalanan sen değil; biz olduk.
Sayfa 141 - Linza Yayınları
Reklam
Karabasan
Yüzbaşı Hristov siyah cüppenin kukuletasi altında gizlenmiş olan korkunç bir yüz gördü ve o anda uğraştıkları şeyin bir insan olmadığını farketti. Yaratığın gri, çürümüş suratı kızıl rünlerle işaretlenmişti. Yuvarlak biçimli, karanlık bir delikten ibaret olan ağzını dıştan kan pıhtısı kıvamında ince ve koyu renkli dudaklar çevreliyordu. Gözleri ise dipsiz , karanlık bir kuyunun içinden yüzeye doğru bakmakta olan soluk ve habis birer parıltıdan fazlası değildi.
Sayfa 9 - Linza yayınevi
“Mavi Güneş’i takip et. Bir yere kadar. Sonuna dek ona güvenirsen seni sahte umutlara götürecek. Güneşe yüz çevireceğin noktayı doğru seçmen gerekiyor. Gagasını güneşe sürten kargayı taşlaşmış hâlde bulduğunda aradığını da bulmuş olacaksın.”
"Yalnızca aptallar herseyi bildiklerini sanirlar. Akilli insanlar başka nehirlerle beslenen koca deryalar gibidir. Baskalarinin tecrübe ve bilgilerinden de faydalanırlar." Emir Nazif Mirza