“Utopia adası, ortalarına düşen en geniş yerinde iki yüz mildir. Bu genişlik adanın iki yanına doğru bir hayli sürüp gider, sonra uçlara doğru azalmaya başlar. Öyle ki ada beş yüz millik bir yarım çember olur ve iki ucunun arası aşağı yukarı on bir mil çeken bir hilal biçimini alır. Hilalin ortası geniş bir körfezdir. Toprak hilalin sırtına doğru
İnsancıklar, Fyodor Dostoevsky'nin ilk romanıdır. Romanın yazımı 1844 ile 1845 yılları arasında dokuz ay sürmüştür. Dostoyevski, savurgan yaşam tarzı ve gelişen kumar bağımlılığı nedeniyle mali sıkıntı içindeydi; yabancı romanların bazı çevirilerini yapmış olmasına rağmen, çevirileri çok başarılı olamadı ve bu sebeple fon bulmaya çalışarak kendi romanını yazmaya karar verdi.
Roman, edebi natüralizmin tüm ortak temaları olan yoksul insanların yaşamını, zengin insanlarla ilişkilerini ve genel olarak yoksulluğu gözler önüne seriyor.
Makar Devushkin'in Varvara'ya aşık olup olmadığı hakkında çok şey söylendi. Benim için bu gerçekten önemli değil. Unutulmaması gereken önemli nokta, Makar Devushkin'in içinde bulunduğu koşulların son derece yalnız ve ezilmiş bir kurbanı olmasıdır. Kendine saygısı neredeyse yok ve çoğu fakir insan gibi, kendi fikir ve doğasına aykırı olan “ahlaksızlıklara” karşı hassastır. Varvara, ona gerçekten sevme ve sevildiğini hissetme fırsatı verdiği için Makar için çok değerlidir. Makar, kötü niyetli insanların dünyasında saf bir ruh olduğu için Varvara için çok değerlidir.
Benim için bu romanın en parlak ve dokunaklı kısmı, Varvara’nın Pokrovsky’nin yanında büyüyen yıllarına adanmış olan bölüm oldu. İlginçtir ki, Dostoyevski'nin ortamlarını, karakterlerinin fiziksel görünüşlerini neredeyse hiç tarif etmemesine rağmen, her karakterin boyadığı duygusal resim çok güçlüdür. Pokrovsky ve Makar Devushkin gibi karakterler, bu sihir nedeniyle 100 yıldan fazla bir süre sonra bile güçlü olmaya devam ediyor.
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,1bin okunma