Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halenur Yerlikaya

Halenur Yerlikaya
@Haleeenur
Kişiliğimiz doğuştan getirdiğimiz ve mizaç dediğimiz çekirdekten köken alır. Bir başka ifadeyle doğuştan bazı farklılıklarla dünyaya geliyoruz. Dolayısıyla farklıyız, her konuda eşit değiliz ama eşdeğeriz.
Sayfa 21 - TimaşKitabı okudu
Reklam
Enneagram; biz insanları sınırlara hapsetmez, sahip olduğumuz imkanları ve içinde olduğumuz sınırları görmemizi sağlar. Üstelik olumlu imkanları sağlıklı bir biçimde kullanarak sınırlardan nasıl kurtulacağımız konusunda da yardımcı olur.
Sayfa 10 - TimaşKitabı okudu
Biz göğü, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri oyun oynamak üzere ( ve eğlencelik olsun diye ) yaratmadık. (Enbiya 16)
Sayfa 322 - ServerKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Andolsun ki biz, bu Kur’an’da insanlara ( ihtiyaç duydukları ) her misali farklı üsluplarda açıkladık. Fakat insan, pek çok şeyde tartışmacı olmuştur. ( Kehf 54 )
Sayfa 299 - ServerKitabı okuyor
(İbrahim de: “Hak yolundan) sapanlardan başka Rabbinin rahmetinden kim ümit keser ki?” dedi. (Hicr 56)
Sayfa 264 - ServerKitabı okuyor
Reklam
Onlara gökten bir kapı açsaydık da oradan çıkacak olsalardı (ve bazı hakikatleri görselerdi): “Herhalde gözlerimiz döndü (iyi görmüyor), belki de biz büyülenmiş bir topluluğuz.” derlerdi. ( Hicr 14-15)
Sayfa 261 - ServerKitabı okuyor
Hz Musa’ nın duası
…Ya Rabbi! Eğer dileseydin onları da, beni de daha evvel helak ederdin.İÇİMİZDEKİ BİRTAKIM BEYİNSİZLER YÜZÜNDEN BİZİ DE Mİ HELAK EDECEKSİN? Bu senin imtihanından başka (bir şey) değildir. Onunla dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velimizsin, artık bizi bağışla ve bize merhamet et. Sen bağışlayanların en hayırlısısın. (A’raf 155)
Sayfa 168 - ServerKitabı okuyor
Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenme bahanesi ile, asla boş oturma. Boş oturanın içi, işlenmeyen demir gibi, pas tutar.
Sayfa 55 - KubbealtıKitabı okudu
Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil. Ve bütün ruhi ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver.
Sayfa 54 - KubbealtıKitabı okudu
Başladığın bir işi, bir dersi, bir kitabı, bir vazifeyi yapıp bitirmeden başka bir işe, derse, kitaba ve vazifeye başlama. Yarıda kalan iş, başlanmamış demektir.
Sayfa 54 - KubbealtıKitabı okudu
Reklam
Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
Sayfa 53 - KubbealtıKitabı okudu
İlk günah, çok kere, günahların en büyüğü değildir; amma ilk adım olması itibariyle en mühimidir.
Sayfa 43 - KubbealtıKitabı okudu
İlim ve terbiye huyları değiştirmez, sadece örter.
Sayfa 34 - KubbealtıKitabı okudu
Saâdet, define gibi bir tesâdüf kazması darbesiyle bulunuveren bir nimet değildir. O ne şanstır, ne mirastır, ne piyangodur, ne mevki ve servettir. Saâdet, cehd ile irademizin kuvvetiyle zapt edebileceğimiz bir kaledir.
Sayfa 20 - KubbealtıKitabı okudu
Onlar da (insanlar), saâdetin kendi içlerinde olduğunu unutarak, onu barlarda, kahvelerde ve eğlencelerde ararlar. Sen bu gaflete düşme ve inan ki, muvafakiyetin sırrı gibi, saâdet kuşu da kendi içimizde ve içimizin en orijinal ve insânî bir kudret kaynağı olan irâdemizin altından kafesi içindedir.
Sayfa 20 - KubbealtıKitabı okudu
“Hayatınıza koymadığınız hadisleri zihninize koymayın, ezberlemeyin, okutmayın!”
Sayfa 169 - KetebeKitabı okudu
Reklam
Tek sorun zaman. Yetişemiyorum. Dört buçuk saat kadar uyuyorum, bazen daha az. Sağa sola koşturmaktan ve uykusuzluktan şikâyetçiydim yola ilk çıktığımda ancak şimdi her şeye alıştım. Henüz vaktim var burada, yorulma lüksüm ise yok.
Sayfa 143 - KetebeKitabı okudu
Geceleri sürekli metin istinsah ediyorum, daha kaç yıl sürecek bu iş bilmiyorum. Günlük uykum ortalama dört beş saat.
Sayfa 99 - KetebeKitabı okudu
Sonrasında tavaftaki bitimsizlik, insanlardaki sadelik, içlilik görülmeye değerdi.
Sayfa 97 - KetebeKitabı okudu
Karyeteyn denilen bir yerdeyiz. Hava geceleri oldukça soğuk. Yolun yarısını geçmişiz dediklerine göre. Allah’ım bu ne ıssızlık, bu ne sessizlik. Sanki tarihte ilk defa bu yollardan biz geçiyoruz. Zaten çöl fırtınalarından ötürü sürekli yüzüm gözüm kapalı. Gözümü açabildiğimde de her taraf toz toprak, sonsuz sapsarı. Gördüğüm hiçbir şey aynı kalmıyor. Bu ıssız tepeler bizim gibi bir oraya bir buraya gidiyor. Serap görmenin ne olduğunu anladım. Allah’ım güya yolda Basra rivayetlerimin müzâkeresini yapacaktım arkadaşlarımla. Nerde… Ölmeden varabilsek Mekke’ye daha bir şey istemiyorum.
Sayfa 94 - KetebeKitabı okudu
Devemin üstünde ne zamandır gidip duruyorum. Bir yere aidiyetim ise çöldeki ayak izim kadar…
Sayfa 83 - KetebeKitabı okudu
Cerh-ta’dil Şu’be’nin ifadesiyle “ Allah rızası için gıybete ayrılmış bir ders!”
Sayfa 79 - KetebeKitabı okudu