Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Havanur Aykul

"Edebiyatın ciddi olması nasıl istenebilir? Baudelaire sarhoş kayığından söz ederken ciddi midir? Edebiyat ciddi olursa bir noter zaptına dönüşür. Kelimeler modern hesap makinelerindeki sayılar değildir."
Reklam
İnsan bizzat kimdir? Başkalarıyla ilişki kurarken giysisine dikilmiş çıngırakları şıngırdatan sosyal bir varlık mı yoksa yalnız kaldığımızda içe gömülüp dönüştüğümüz suskun varlık mı?
Hayat, ne istediğini bilen ama aynı zamanda istediklerini elde etmelerini neyin imkânsız kıldığının da farkında olan insanlar için ziyadesiyle zordur. Hayat, ne istediğini bilen ama bunlara asla kavuşamayacağını henüz fark etmemişler için de zor, ama nispeten daha az zordur. En az zorlananlar ise ne istediklerini bilmeyenlerdir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutluluk, derdim ben de Fabienne'e, insanın her gününü, dört gözle yarını, gelecek ayı, gelecek yılı beklemeden ve her gününü dün olmasına engel olmaya çalışarak durdurmaya uğraşmadan geçirmesidir.
Kimi insanlar sadece hayatta peşinde oldukları şeyleri hesaba katar: ün, zenginlik, macera, mutluluk. Kendileri ve başkaları için mümkün kıldıklarıyla, kendileri ve başkaları için imkânsız kıldıklarını. Bana göre olup biten her şey hayattır. Çorbaya düşüp ölen bir sinek, sadece tanış olduğunuz birinden gelen evlilik teklifi kadar tuhaf ve gülünçtür her ikisi de başıma geldi, her ikisinde de dahlim yoktu.
Reklam
Her türlü deneyim deneyimdir, her hayat bir hayattır. Manastırda geçen bir gün, savaş alanında geçen bir gün kadar dramatik ve ölümcül olabilir.
O günden bu yana, hayatım boyunca, ne zaman önemli bir şey olsa gökyüzüne özellikle dikkat ettim. Size yakın insanlar bir an sonra yok olabilir, oysa gökyüzü daima oradadır, başınızın üzerinde çatı olsun olmasın.
Hayattan hayata mı? Bu uzun bir yol. Kazlarımın kuzenleri, yabani olanlar, bir kıtayı boydan boya uçarak geçiyor. İnsanlar yeni evler, şehirler, ülkeler için evlerini terk ediyor. Fakat iki insan arasındaki mesafeyi, kendinden emin bir şekilde dönüp birbirlerine kavuştular diyebilecek şekilde kim kısaltabilir?
Benim zihnim marazi değildi. Asla olmadı. Marazi olmak için kafayı ölüme takmalısınız, tıpkı romantik olmak için kafayı aşka takmak gerektiği gibi. Ne marazi ne de romantiğim. O hikâyelerde çocuklar, hepsinin sonunda öldüğü gerçeği bir yana, Fabienne ve ben nasıl yaşıyorsak, öyle yaşıyordu. Gazeteciler ve eleştirmenler, o sersem insanlar, ölüm ile yaşam arasındaki mesafenin, insanların anlamak istediğinden daima daha kısa olduğunu görmeyi reddettiler. Bir adım ileri atmak, bir nefesi almayı atlamak - hayattan ölüme kaymak çok da fazla bir şey gerektirmez.
"Bu kitapların bize bir faydası olacağını düşünseydik, işte o zaman geri zekâlı olurduk," dedi Fabienne. "Bu kitapların hangisi ineklerimi benim yerime güdebilir? Hangisi Agnès'in domuzlarını besleyebilir?" "Bu kitaplar inekleriniz ve domuzlarınızdan daha fazlasını düşünmenizi sağlar," dedi Bay Devaux.
Reklam
Sürekli deneyim peşinde olan iki insan birbirleriyle nadiren yetinir.
Zira gerçekten insanın kendi güçlerini kullanmasından ve hissetmesinden başka hiçbir zevk yoktur ve en büyük acı,insanın güce ihtiyaç duyduğunda yokluğunu hissetmesidir.
Sana bu kadar âşıkken, sana nasıl ihanet edeceğimden habersiz beklemiştim. Sonra kovuldum ve sen dünyayı yarattın. Hud'u, Nuh'u, Lut'u, Musa'yı yarattın. Bense senin her şeye rağmen sana en âşık kulunum. Secdeden yüz çevirmiş ama sana yeniden secde edebilmek için yanıp tutuşan ateş parçası, eski adına ve yerine, sana yakınlığına özlemle bakan ben: İblis, ümidi kesen...
Ama ben de lazımdım, Rabbim ben de lazımdım; ben, kötülük. Ben olmasam nasıl bilinirdi iyiliğin, faziletin kıymeti! Ben, güzellikleri karanlık tarafımla tamamladım. Rabbim ben de lazımdım. Arştaki kürsünde ve senin mukaddesinde, yanı başında, aşkından yanan bir köle, bir ateş parçasıydım; gönlümün arşı senin için yanan bir cehennem kuyusuydu. En çok ben sana âşıktım Rabbim, bu yüzden en çok ben ihanet ettim.
581 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.