Hayat beni kederlendiriyor. Dünyanın öbür ucunda birilerini de güldürüyordur mutlaka. Aksi halde ilahi denge bozulur. Biri ağlamalı ki diğeri gülebilsin. Tıpkı birinin doğabilmesi için bir başkasının ölüp gelene yer açması gibi.
Emrah hocamızın ikinci kitabı. İlk kitabı olan roman Nim’i ne kadar beğendiysem sekiz öyküden oluşan “Dünyanın sonu öykünün başı” kitabını da o kadar beğendim. Eserdeki son öykü olan ‘Dünyanın sonu öykünün başı’, kitaba ismini vermiş ve benim en sevdiğim öykü oldu kesinlikle. Ah dedim keşke kısacık bir öykü değil de upuzun bir roman olsaymış bu.
Uğruna yaşanacak bu kadar çok şey varken insan nasıl olur da yaşamak istemez, diye düşündü. Yağmurlu geceler vardır, rüzgar, denizin dalgaları ve ay vardı. Okunacak kitaplar, yapılacak resimler ve müzik vardı.