Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emre

Emre
@Heathcliff_
İngiliz Dili ve Edebiyatı
27 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
247 syf.
9/10 puan verdi
Dünyalar Savaşı
Dünyalar SavaşıH. G. Wells
7.5/10 · 4.538 okunma
Reklam
165 syf.
7/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Sürgünler
Sürgünler
James Joyce
James Joyce
James Joyce'un ilk ve tek drama eseri olan Sürgünler bize yoğun olarak özgürlük, arkadaşlık ve aşk konularını anlatıyor. Kısıtılı karakter kadrosu olay örgüsüne tamamen hakim bir şekilde ilerliyor. Beatrice, Richard, Bertha ve Robert olayların etrafında dönen karakterlerimizken, ana karakterlermiz Richard ve Berthadır. Bu drama da Joyce kitaba adını veren sürgün kelimesini hem temel anlamda hemde mecaz anlamda bize aktarmıştır. Temel anlamda Richard bir sebepten ötürü 8-9 seneliğine ülkeden sürgün edilirken mecaz anlamını incelediğimiz de sürgün kelimesinin insanın iç dünyasını yansıttığını, sınırsız özürlüğün insanın aklını bulandırdığını ve ruhunu zehirlediğini eser içinde bizlere göstermiştir. Diğer bir bağlamdaysa bu sürgün insanın kendisini çevresinde ki diğer insanlardan izole etmesi anlamında kullanılmıştır. Bu sebeple sürgün mekana bağlı kalınmaksızın kişinin kendisinden de bir kopuşunu temsil etmektedir. Olay örgüsü olarak bu dört ana karakterimiz birbirlerine dostluk ve aşk paradigmalarıyla bağlanmış ve bir dörtgen sarmal oluşturmuşlardır. Bertha ve Richard evli bir çiftdir ve Robert çiftimizin çok eski arkadaşıyken aynı zamanda da Bertha'ya çok aşıktır. Beatrice ise Robert'ın kuzenidir ve Richard'ın Beatrice'e aşık olduğu eser boyunca inanılan diğer bir olaydır. Ancak, Beatrice kuzeni Robert'a aşıktır. Bertha'ise konuşmaları dikkate alındığında hem Robert'a hem de Richard'a karşı duygular beslemektedir. Bu aşk dikdörtgeninde Joyce bize en temel duygularımız olan "aşk, arkadaşlık ve sadakat" duygularını sorgulatmıştır.
Sürgünler
SürgünlerJames Joyce · İthaki Yayınları · 2023242 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özgür Olmak Konusunda Gerçekten Özgür müyüz?
Sürgünler kitabının ilk perdesinde karakterlerimiz büyük bir belirsizlik içerisinde karakterlerimizi tanıyoruz. Uzaklardan geri dönen Beatrice, bir zamanlar sürgün edilen Richard ve eşi Bertha, her biriyle bağlantısı olan Robert. İlk sahnemiz Richard ve Beatrice'nin kısa hikayelerinden ve aralarında süre gelen aşkın içerisinde neler olduğunu
Unut beni, Dick. Unut beni ve ilk seferde aşık olduğun gibi yeniden aşık ol bana. Sevgilimi istiyorum. Onu tnaımak, ona gitmek, kendimi ona vermek istiyorum. Seni istiyorum, Dick. Ah benim garip yabancı sevgilim, bana geri dön! [Bertha gözlerini yumar.]
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Justification!!
İnsan elinden çıkma hiçbir yasanın, tutkuların dürtüsüne kurban edilemeyeceğini biliyorum. [Neredeyse kaba kuvvetle] Bizi tek bir kişi için yaratan kim? Eğer böyleysek yaradılışımıza karşı işlenmiş bir suç. Tutkunun önünde duracak bir yasa yoktur. Yasalar köleler içindir...
Sayfa 124Kitabı okudu
Sen bir şey vermenin anlamını biliyor musun?... Elinde bir şey varsa senden alınabilir, ama kendin vermişsen, yapacak bir şey yok. Artık hiçbir hırsız senden alamaz onu. Kendin vermişsen sonsuza dek senindir o şey. Hep senin olacaktır. Vermek dediğin budur işte
İthaki YayınlarıKitabı okudu
266 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Az Düşün, Mutlu Yaşa
1931 Yılında Aldous Huxley tarafından yayımlanan "Cesur Yeni Dünya" (Brave New World) bizlere savaştan arınmış, herhangi bir karmaşanın olmadığı; genel kavramlardan arınmış bir distopik evrene götürmektedir. Kitap içerisinde totaliter devletin insanların varoluşunu baştan sona değiştirmiştir. Yeni bir milat ilan etmiş ve o günden sonra hiçbir şey aynı olmamıştır. Anne veya baba olmanın utanç kaynağı olduğu, çocukların bilimsel tüplerde "üretildiği" ve doğumlarından itibaren şartlandırıldığı bir evren yaratmıştır Huxley. Bu evrende aşık olmak gibi davranışlar yasaklıdır. Kitap içerisinde de göreceğimiz en dikkat çekici slogan "Herkes, herkes içindir" sloganı olacaktır. Evlenmek gibi aidiyet bildiren kavram yoktur, aksine kimin kaç kişiyle beraber olduğu yarışı roman içerisinde görülmektedir. Sürekli olarak yeniyi almak, eskiden kaçınmak; çocukça davranmak ve doğumdan itibaren dikte edilen olgulara boyun eğmek zorunda olunan bir uygarlık yaratılmıştır. Yenilikler, sistemi bozma korkusuyla öne sürülmez, bilimde dahi olsa gerekmedikçe reddedilir. Başkaldıranlarsa sürgüne mahkumdurlar. Kitabımızın devamında Koşullu Şartlandırma Müdürü'nün gizli oğlu üzerinden farklı olanın iki toplum arasında da yabancı sayıldığını ve kabul edilmemenin ve sistemin ait olmayana davranış biçimini incelemekteyiz. (Fazla Spoiler olmaması için fazla detaydan kaçınmak istedim :) İyi Okumalar Dilerim)
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
Amaçsız çocuklar için sinekler neyse, biz de tanrılar için oyuz; eğlenmek için bizi öldürüyorlar.
Sayfa 250Kitabı okudu
İnsanlar Tanrı'ya inanırlar çünkü öyle şartlandırılmışlardır.
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
"... İstikrarımızı da düşünmek zorundayız. Değişmek istemiyoruz. Her değişim istikrar için bir tehdit unsurudur. İşte size yeni buluşları uygulama konusunda temkinli davranmamız için bir sebep daha. Salt bilim konusunda yapılan her buluş, yıkıcılık potansiyeli taşır; bazen her bilim dalına olası bir düşman muamelesi yapmak gerekir. Evet, bilim bile."
Sayfa 224Kitabı okudu
"Optimum toplum," dedi Mustafa Mond, "buzdağı örneğine göre kurulur; dokuzda sekizi su seviyesinin altında, dokuzda biri üstünde." "Su seviyesinin altındakiler mutlu mu peki?" "Üstündekilerden daha mutludurlar. Buradaki dostlarınızdan daha mutlular..."
Sayfa 223Kitabı okudu
Yalan ve Gerçeğin Bilinen Çizgisi
"Çünkü bizim dünyamız Othello'nunkiyle aynı değil. Çelik olmadan araba yaratamazsınız; aynı şekilde, sosyal çalkantı olmadan da trajedi yaratamazsınız. Dünya şu anda istikrara kavuşmuş durumda. İnsanlar mutlu; istediklerini alıyorlar ve ulaşamayacakları şeyleri de asla istemiyorlar. Refahları yerinde; emniyetteler; hiç hastalanmıyorlar; ölümden korkmuyorlar; ihtiras ve ihtiyarlıktan habersiz ve bundan da çok memnunlar; veba gibi bir illet olan anne ve babaları yok; güçlü duygular hissedecekleri eşleri, çocukları ve sevgilileri yok; şartlandırmaları uyarınca davranmaları gerektiği gibi davranmak zorundalar. Herhangi bir sorun çıkması durumunda da soma var. Siz de tutup, özgürlük adına pencereden savurdunuz, Bay Vahşi. 'Özgürlük!' Güldü. Bir de deltaların özgürlüğün ne olduğunu bilmelerini bekliyordunuz! Şimdi de Othello'yu anlamalarını bekliyorsunuz! Vah ne güzel çocuğum vah'"
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.