Kitabın ilk incelemesini yazmak bana nasip oldu. Okuyacak olanlar benden daha şanslı, zira ben o dolu dolu 272 sayfanın nasıl bir çırpıda bittiğini anlayamadım.
Daha ilk sayfada akışa kapılacağımı anlamıştım, sonrasında olay örgüsünün yanında, yazarın her kahramanla ayrı ayrı tanıştırma tarzı içine çekiverdi kitabın. Karakterleri öyle anlatmış
Ne istediğim sorulduğu anda hiçbir şey istemez olurdum.
Ne olursa fark etmez, nasıl olsa beni mutlu edecek bir şey yok düşüncesi hâsıl olurdu.
Aynı zamanda, bir şeyi ne kadar az istesem de bana sunulan hiçbir şeye hayır diyemezdim.
Şimdiden 20 saat 10 dakika sonra uyanmayı planlamışım, oysa başıma neler gelebileceğine dair hiç fikrim yok. Uyu, uyan, ye, yedir, koş, yetiş... Komutları tamamlamaya yaşamak der olmuşuz. Günaydın.
... büyük ihtiyaçların küçüldüğü, küçük ihtiyaçların büyüdüğü döneme yaşlılık diyorlar...
... kısa mesafelerin haddizâtında ne kadar uzun olduğunu görme vakti.
İnsanlık var olduğundan beri nerede yaşam varsa orada yaşam olanağını veren inançtır ve inancın başlıca özellikleri her yerde,her zaman bir ve aynıdır.