"Nihayet, okuyabildim!" Eminim bu kitabı bitirenlerin çoğunun içinden geçen yorum budur.
Akıcılıkla, dille ilgili bir olumsuzluktan kaynaklanmıyor bu. Belki biraz okurun hâli, koşulları; belki de karakterlerin isimleriyle ilgili yaşanan bocalamadan kaynaklanıyordu.
Diyebileceğim şudur ki, çoğumuzun yüksek beklentiyle okumaya başladığı bu kitabı nasıl, nerede okumak gerektiğine dair düğümü nihayet çözebilmem üzerine, bitirdim.
Yoldaki çukuru, o yoldan geçen tanır. Sabah yeni uyanmış ve toplu taşımayla işinize giderken; ya da yorgun bir akşamda fasılalarla okumayı denerseniz, o çukura düşersiniz. Zihniniz berraksa, odaklanabildiyseniz, kendinizi kitaba bırakabildiyseniz, keyifle tamamlarsınız bu derin ve uzun yalnızlık yolculuğunu.
Yani bu kitap; Güney Amerika kültürüne yabancılığımızdan, nesillerce rol verilen karakterlerin isim benzerliğinden ileri gelen kafa karışıklığını görmezden gelip anlatıma ve anlatılana yoğunlaşamadığınızda yarıda bırakılmayı, bu sınavı başarıyla verip teslim olduğunuzda ise efsaneler arasında sayılmasını sağlayan övgüleri hak eder.
Sonuç, defalarca yarım bırakmışsam da, bu defa sınavı geçtim ve Marquez okumaya devam edeceğim.
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,4bin okunma
Stoacılık zaten sevdiğim bir felsefeydi. Bence hayatı katlanılır kılıyor. Aurelius da bu felsefenin en iyi savunucularındanmış. Büyük imparator büyük düşünür... Stoacılığı da Aurelius'u da seviyorum. Kitap bana, hayata farklı bir bakış penceresi açtığı için, zaten buna ihtiyacım da olduğu için, iyi geldi. Hele ki kafanız bozuksa, okuyun.
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202315,2bin okunma