Ya yaşantınızın sivri uçlarına çarpılarak paramparça olacaksınız ya da yüksek bir dalga sizi yukarıdan aşırarak durgun sulara ulaştıracak...Benim şimdiki durumum gibi...
Çocuğumuzunda bir yolu var:
Yanında yürüyebiliriz,elini tutabiliriz ama yolu onun yerine yürüyemeyiz.
Bu dünyaya bizi onurlandırmaya,içimizdeki ukte kalanları yapmaya,ele güne karşı egomuzu tatmin etmeye gelmedi.
Biz,ikimiz,bütün tavsiyelerin,önerilerin,mükemmel hayatların ötesinde,kendi ritmimizle,kendi hüznümüzle,kendi çoşkumuzla,bize özel yolumuzu inşa etmeliyiz.
İşte bu yüzden,mükemmellikler etrafımı sardığında,ya da kötü bir gün geçirdiğimizde,çocuğuma sarılıp,kulağına şöyle diyorum:Allah seni bize hediye ettiği için çok mutluyum oğlum,iyiki bizim oğlumuz olmuşsun ve biz bize özgün sessizliğimizle sarılıp susuyoruz...
Raskolnikov eliyle bardağı itti ve usulca,dura dura ama anlaşılır bir sesle anlatmaya başladı:
Memurun dul karısı kocakarıyı ve kız kardeşi Lizaveta yı o zaman baltayla ben öldürdüm ve soydum.