Eğer olup bitenleri doğru anlıyorsanız, hisleriniz de normal seyredecektir. Ama algılarınız saptırılmış ve çarpıtılmışsa, duygusal tepkiniz de anormal olacaktır.
üç yıl önce telegramdan tanıştığım bir arkadaşım var. üç yıldır yaptığımız birçok şeyi birbirimize danışıyoruz veya haber veriyoruz. okuldaki işlerim doktor kontrollerim yeni aldığım şeyler hepsini biliyor. aynı şekilde ben de onun hayatından haberdarım. bir ay konuşmamış bile olsak diş kontrolüne gittim, arabayı satıyorum veya spora başladım diye mesaj atıp birbirimizi bilgilendiriyoruz. bir derdim sıkıntım olduğunda geçiştirmeden farklı bir açıdan bakarak dönüt verdiği için onu sıkar mıyım diye düşünmeden anlatabiliyorum. aynı şekilde bütün tavsiyelerimi ciddiye alıyor mümkünse uyguluyor. görüşlerimiz farklı olduğu için genelde it gibi dalaşıyoruz. telefonda genelde susarım ama iki dakika bir sus da dinle diyeceği kadar carlıyorum. ama sonrasında birbirimize röntgen fotoları gönderiyoruz. gevrek, güneş kremi, şampuan saçmasapan her şey hakkında konuşuyoruz. merak ettiğim bir şampuanı ona aldırdım deneyecek ona göre ben de alacağım. iyi kötü birbirini idare eden kahvehane arkadaşları gibi takılıp gidiyoruz.
Eski arkadaşlar ya öldü ya mutsuz bir yaşam sürdürdüler, delirdiler ölmeden önce ya da herhangi bir yerde yaşıyor ve artık beni ilgilendirmiyorlar. Hepsi bir düşünmeye saplanıp kaldı ve bu arada yaşlandı, temelde bildiğim üzere hala orada burada deli gibi dolanmaktalarsa da vazgeçtiler. Onlarla buluştuğumuzda, aradan onlarca yıl geçmiş olmasına rağmen, hiç za man geçmemiş gibi boş laflar ediyorlar. Gerçekten de dendiği üzere dostlukları yürüttüğüm zamanlar oldu. Ama bunların hepsi bir zaman geldi koptu, bir zamanlar vazgeçilmez olarak gördüğüm birinden ya da diğerinden gazetede bir şeyler okuyorum, herhangi bir budalalık, zevksizlik, artık onlardan haber almıyorum. Hemen hepsi aile kurdu, dendiği gibi, işlerini kurup evler yaptırdılar ve her yönde kendilerini garantiye almayı dene diler ve zamanla ilginç olmaktan uzaklaştılar. Artık onları görmüyorum ve eğer görürsem de birbirimize söyleyecek bir şeyimiz olmuyor. Biri durmadan sanatçı olduğunu savlayıp duruyor, diğeri bilim insanı olduğunu, bir üçüncüsü başarılı bir tüccar olduğunu, oysa benim onları gördüğüm anda midem bulanıyor, onlar daha ağızlarını açmadan önce, o ağızlardan yalnızca bana!
ve hep kulaktan dolma şeyler çıkıyor, asla kendilerine özgü bir şey çıkmıyor.