"Öyle ya, kim dönüp kendi gölgesine bakardı ki? Gölgesinin sadakatle sürünerek ve sessizce adımlarının arkasından geldiğini hissederdi insan, bazen bilincine varmadığı bir dilek gibi önünden acele ettiğini de bilirdi, ama gölgenin parodi yaparcasına aldığı biçimleri gözlemlemeye ve bu çarpıtılmış şekillerin içinden kendi varlığını seçmeye çalışması çok nadirdi."
"Dışarıdaki hayvanlar bakışlarını domuzdan insana, insandan domuza, yeniden domuzdan insana çevirdiler ama içeridekilerin hangisinin domuz hangisinin insan olduğunu söylemek şimdiden olanaksızdı."
"Aç kalsalar bile despot insanları beslemek için aç kalmıyorlardı; çok çalışsalar bile en azından kendileri için çalışıyorlardı. Aralarında iki bacağı üstünde yürüyen mahluklar yoktu. Hiçbir canlı diğerine 'Efendim' diye hitap etmek zorunda değildi. Tüm hayvanlar eşitti."
"Yalnızca ihtiyar Benjamin uzun hayatının her ayrıntısını anımsadığını iddia ediyor ve hiçbir şeyin geçmişte daha iyi olmadığını, gelecekte de çok daha iyi veya kötü olamayacağını söylüyordu. Açlık, zorluk ve düş kırıklığı hayatın değişmez yasasıydı ona göre."
"Üretmeden tüketen tek canlıdır insan. Süt vermez, yumurtlamaz, toprağı süremeyecek kadar güçsüzdür, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Yine de tüm hayvanların efendisidir."
"Elâ gözlü nazlı dilber,
Meylini bu yana dönder.
Evvel benim idin anber,
Elin mi oldun, elin mi oldun?
Evlerinin önü iğde,
İğdenin dalları yerde.
Atlı tavanlı yüksek evde,
Gelin mi oldun, gelin mi oldun?"
"Çoğu umutsuz insan için yarın anlamsız bir sözcüktür ama ben buna hiç inanmayanlardanım; birkaç saatlik bir mutluluktan emin olduğumda, zevk dolu bir hayatı buna sığdırırım."
"Aslına bakarsan çoğumuz elde etmeye çalıştığımız şey her neyse sonunda onu elde etmiş olsak bile, daha da iyisini yapabileceğimiz düşüncesinden kurtulamayız. Kendimizi hep suçlu hissederiz, bu konuda lanetlendiğimizi bile söyleyebilirim."
"Fakat hiç kimse de yaptığı hareketin başka insanları üzdüğünü anlamaya çalışmıyor. İnsanlar zamanla daha iyi olmuyorlar, sadece akıllanıyorlar. Akıllandığın zaman sineklerin kanatlarını koparmaktan vazgeçmiyorsun, yalnızca bunu yapmak için daha iyi nedenler buluyorsun."
"Komanın kendine ait bir düzlemde var olduğunu düşündüğün oldu mu? Dinle alakası olmayan araf gibi bir yer? Belki de koma yaşamla ölümün arasındadır. Duyduğun soluk sesi de... bu dünyaya ait değildir."
"Ben Kokuşma'yım, James Moxie. Sevdiğin kadını terk etmeye karar verdiğin ânın sonrasıyım. Vicdan azabının bir adım ötesiyim. Duygular kapkara kesildikten, küfler her şeyi istila ettikten sonra gelenim."
"Aşağısı çok soğuktu ama Dwight kollarını kendine dolamaya lüzum görmedi çünkü ziyaretinin çok kısa sürmesini planlıyordu. Soğuğu da önemsemedi zira içerisi kanından soğuk değildi."
"Eğer bir ya da iki kez ayağıma basarsanız sizden nazikçe bunu yapmamanızı isteyebilirim. Ama artık bininci kez ayağıma basıldıktan sonra, 'Kusura bakma, görmedim' bahanesi yalnızca 'Kusura bakma ama benim için dikkat edecek kadar önemli değilsin' anlamına geliyor."