Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Er Kişi

Er Kişi
@KANUNKOYUCU1
Çünkü yaşamımız boyunca bizi köleleştiren isteklerimiz, umutlarımız, korkularımızdır.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Toplumsal ahlaksızlık, siyasi ahlaksızlığın da temelidir.
Ülkemi gerçekten seviyorsam, yurtseversem, hemen ona gitmem gerektiğini söyledi. Polise yurtseverlik hakkında hiçbir şey bilmediğimi, ülkemin bana hiçbir şey vermemekle kalmayıp, onurumla gururum dahil her şeyimi aldığını söyledim. Söylediklerimin polisin ahlaki gururunu derinden sarstığını şaşırarak fark ettim. Bir insan nasıl yurtsever olmazdı. Polisin savunduğu şeyin rezilliğine, içine düştüğü açmaza, çifte ahlaki yargılarına kahkahalarla gülmek geldi içimden. Sıradan bir pezevengin yapacağı gibi bir fahişeyi alıp bu önemli şahsın yatağına götürmek istiyor, gene de yurtseverlik ve ahlaki değerlerden gururlu bir edayla söz edebiliyordu.
Sayfa 93 - Acınası Mısır devleti. Şimdi de çok farklı olduğunu zannetmiyorum.Kitabı okudu
En kötüsü de namussuzların iyiliğidir.
En çok nefret ettiğim erkekler bana öğüt vermeye kalkışanlar ya da beni yaşadığım hayattan kurtarmak istediğini söyleyenlerdi. Onlardan daha çok nefret etmem, benden daha iyi olduklarını ve yaşamımı değiştirmek için bana yardımcı olabileceklerini sanmalarındandı. Şövalye gibi görürlerdi kendilerini; başka koşullarda oynayamadıkları bir roldü bu. Benim düşük bir insan olduğumu anımsatarak, kendilerini soylu ve üstün hissetmek isterlerdi. Kendi kendilerine, ''Ne harika bir insanım ben. Şu sürtüğü çok geç olmadan bataktan çıkarmaya çalışıyorum,.'' derlerdi. Onlara bu rolü oynama fırsatı vermezdim. Her Allah'ın günü beni döven bir adamla evliyken hiçbiri beni kurtarmaya yanaşmamıştı. Aşık olma aptallığım yüzünden kalbim kırıldığında da hiçbiri yardımıma koşmamıştı. Bir kadının hayatı, gerçekten acınacak bir hayattır. Oysa bir fahişe, biraz daha iyi durumdadır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gerçek erdem belki de gerçeği bildiğimiz halde doğru olanı yapabilmektir.
Umduğum şeye ulaşmaya çalışmıyordum. Çünkü ne kadar uğraşırsam uğraşayım, bir yola baş koymuş hayalperest gibi ne kadar özveride bulunursam bulunayım, zavallı önemsiz bir memur olarak kalacaktım. Bütün zavallıların erdemi gibi, benim de erdemim iyi bir nitelik ya da değer olarak görülmeyecek, bir tür aptallık ya da basitlik sanılarak aşağılanacak, yoksulluktan da fazla hor görülecektir. Son erdem kırıntısını da, kanımdaki son kutsallık damlasını da atma zamanı gelmişti. Artık gerçeğin farkındaydım. Ne istediğimi biliyordum. Yanılsamalara yer yoktu artık. Başarılı bir fahişe zavallı bir azizeden daha iyiydi.
Sayfa 89 - Kilit bölümKitabı okudu
Reklam
''Onlardan biri işte. Kim olduğu fark etmez. Hepsi aynıdır, başka adlar altında hepsi aynı bokun soyudur. Mahmut, Hasan, Fevzi, Sabri, İbrahim, Avden, Beyumi.''
Sayfa 59 - FirdevsKitabı okudu
WW2 Öncesi Wehrmacht
Açlığın verdiği çılgınlık, onları direnmesi mümkün olmayan korkutucu yaratıklar haline getirmişti.
''Korkma, sen kuduzdan ölmek için değil, asılmak için doğmuşsun.''
Av ve avcı
Buck her yandan saldırarak ve sürüyü bir tehdit girdabı içine hapsederek kendini çoğalttı, sürüsüne katıldığı anda kurbanını tekrar onlardan ayırdı ve av olan yaratıklarda avcılara göre daha az olan sabrı tüketti.
Sayfa 100 - Kumandan BuckKitabı okudu
Yaşlı Kurtlar
Gördüğü günlerin sayısından ve içine çektiği nefeslerin toplamından çok daha yaşlıydı.
Sayfa 77 - BuckKitabı okudu
Reklam
Acımak, merhamet etmek, zayıflıktı. Vahşi hayatta merhamet diye bir şey yoktu. Merhamet, korku sanılırdı ve bu yanlış anlama, ölüm getirirdi. Ya sen öldürürsün ya da seni öldürürler, ya sen yersin ya seni yerler; yasa buydu ve zamanın derinliklerinden gelen bu çağrıya uydu Buck.
Bir aptalla onun aptalca davranışları arasına girmenin boşuna olacağını biliyordu. Sonuçta iki ya da üç aptal eksik olsa, dünya yerinden oynamazdı.
Sayfa 69 - ThorntonKitabı okudu
Sopa ve Dişin Yasası
Elinde sopa olan adam, kuralları koyandır, emirleri yerine getirilecek olan efendidir ama ona yaltaklanmak şart değildir. Dayağını yedikten sonra adama yaltaklanan, kuyruk sallayan hatta elini yalayan köpekler gören Buck, bu kabahati asla işlemedi ve adama yaltaklanmadı. Bir de ne emirlere uyan, ne de boyun eğen ve sonunda egemenlik mücadelesinde öldürülen bir köpek gördü.
Çoğu kez askerlere özgü bir niteliktir:
Varoluşlarının en üst ifadesi, uğruna yaşadıkları ve büyük haz aldıkları tek şey, o zorlu yolun ağır yükünü çekmek gibi görünüyordu.
159 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.