İlber Ortaylı’dan okuduğum ilk kitap… Okumaya başlamadan önce, tarih kitabı okuyacağım düşüncesiyle biraz gözüm korkmuştu. Anlamakta güçlük çekeceğimi veya olayları kavrayamayacağımı düşünerek başlamıştım. Kitap ilk andan itibaren bu düşüncelerimi yok etti.
İlber Ortaylı’nın akıcı üslubu, anlaşılır dili sayesinde kitaba çok hızlı bir şekilde giriş yapabildim. Araya sınav haftası yoğunluğu girmese üç günde bitirebileceğim şekilde hızlı giden bir kitap oldu.
İçeriğe yönelik söylenebilecekler aslında kitabın arka kapağında dile getirilmiş. Anlatılan dönem; Osmanlı’nın yıkılışı, Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı, bunların Yeni Türkiye’ye etkileri, Cumhuriyetin kuruluşu ve ardından gelen çok partili sürece geçiş aşamalarıydı. Bu dönemlerde yaşananlara objektif bir bakışla yorumlarını ortaya koyan tarihçimiz aynı zamanda bu yaşananları anlayabileceğimiz şekilde de bir anlatım sergilemiş.
En çok hoşuma giden ise tarihe bakış atarken, oradaki yanlışları irdelerken günümüzde de benzerleri yapılan yanlışların da dolaylı olarak eleştirilmesi oldu. Tarihçi, geçmişe bakış atıyor. Ancak anlayana o yanlışların günümüzdeki yorumu da ortaya çıkıyor.
Okuyacaklara gözleri korkmadan başlamaları gerektiğini ve şimdiden iyi okumalar dilediğimi iletiyorum.