Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kayra Suna Kızılay

Kayra Suna Kızılay
@Kayrasuna
Buralarda yeni, eski bir okur
İçsel amacı keşfetmek ve onunla uyum içinde yaşamak, dışsal amacınızı gerçekleştirmek için bir temel oluşturur. Gerçek başarının temeli budur.
Sayfa 258Kitabı okudu
Reklam
İçsel ve öncelikli amacınız uyanmaktır. Bu kadar basit... Siz bu amacı gezegenimizdeki tüm diğer insanlarla paylaşıyorsunuz, çünkü bu amaç aslında insanlığın ortak amacıdır. İçsel amacınız, bütünün yani evrenin ve onun yükselen zekasının amacının önemli bir bölümünü oluşturur.
Sayfa 258Kitabı okudu
Uyanış sürecinin ilk aşamalarını yaşamakta olan pek çok kişi, artık dışsal amaçlarının ne olduğundan pek emin değillerdir. Dünyayı devindiren şeyler artık onların ilgisini çekmemektedir. Uygarlığımızın deliliklerini açıkça görebildikleri için, içinde yaşadıkları kültüre de bir şekilde yabancılaşmışlardır.
Sayfa 261Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan, dünyada aynı hatanın bedelini binlerce kez ödeyen tek hayvandır.
Gerçek adalet, her hatanın bedelini bir kez ödetir. Gerçek adaletsizlik, her hatanın bedelini tekrar tekrar ödetir.
Reklam
Her şey zaten içimizde olduğu halde, gerçeği adaleti ve güzelliği umutsuzca dışarıda aramayı sürdürüyoruz. Arıyoruz, arıyoruz, arıyoruz. Bulunacak bir gerçek yok.
Mükemmel olmadığımız için de kendimizi reddederiz. Bu öz-reddedişin boyutu, yetişkinlerin onurumuzu ne kadar etkin bir biçimde zedelediğiyle doğru orantılıdır. Yeterince ehlileştirildikten sonra artık sorun başkaları için yeterince iyi olmak değildir. Kendimiz için yeterince iyi değilizdir. Çünkü kendi mükemmellik imajımıza uygun değilizdir. Olmayı arzu ettiğimiz gibi olamadığımız için olmamız gerektiğine inandığımız gibi biri olamadığımız için kendimizi affedemeyiz. Mükemmel olmadığımız için kendimizi affedemeyiz.
Ehlileştirme sürecinde, yeterince iyi olabilmeye çabalamak için zihnimizde bir mükemmellik imgesi yaratırız. Herkes tarafından onaylanmak ve kabul görmek için nasıl olmamız gerektiğine dair bir imaj yaratırız. Özellikle Anne, Baba, Kardeşler, din adamları ve öğretmenlerimiz gibi bizi sevmesini istediğimiz kişileri memnun etmeye çalışırız.
Gerçekte kim olduğumuzu ifade ederek yaşayabilme riskini almaktan korkuyoruz. Sadece kendimiz olarak yaşamaktan korkuyoruz. Hayatımızı, başka insanların taleplerini, beklentilerini karşılamaya çalışarak yaşamayı öğrendik. Başka insanların bakış açılarına uygun olarak yaşamayı öğrendik. Çünkü kabul edilmemekten, başkası için yeterince iyi olamamaktan korkuyoruz.
Başkaları tarafından kabul görmeye ve sevilmeye her birimizin ihtiyacı var ama öncelikle kendimizi kabul etmeyi ve sevmeyi bilmiyoruz.
Reklam
Tüm hayatınız boyunca hiç kimse, kendinize verdiğiniz zarar kadar size zarar vermedi, sizi sömüremedi. Öz-zararınızın sınırı ölçüsünde başkalarının size zarar vermesine izin verirsiniz.
Ama hiç kimse bizi kendimizden daha fazla sömüremez, his kimse bize kendimizin zarar verdiğinden daha fazla zarar veremez.
Eğer doyumlu ve haz dolu bir yaşam sürmek istiyorsanız, korku temelli anlaşmalarınızı feshetme cesaretini göstermeniz gerekiyor. Bireysel gücünüze sahip çıkmanız gerekiyor. Korku temelli anlaşmalar çok enerji emerek bizi tüketir, sevgi temelli anlaşmalar ise az enerjiyle çok şey yaratır. Ve daima ekstra enerjiye sahip oluruz.
Kendimizi reddetmenin nedeni mükemmellik imajina sahip olmamızdır. Bu nedenle, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeyiz; bu nedenle başkalarını olduğu gibi kabul etmeyiz.
Kendimiz olmaktan korkarız, çünkü kendimiz olduğumuzda reddedilmekten korkarız. Reddedilme korkusu, yeterince iyi olamama korkusuna dönüşür. Sonunda olmadığımız biri haline geliriz. Annenin inançlarının, Babanın inançlarının, toplumun inançlarının, dinin inançlarının bir kopyası oluruz.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.