Yollara düşen en huzursuz gezgin bile nihayetinde yine yurdunu özler, uzaklarda boşuna aradığı mutluluğu yuvasında, karısının göğsünde, çocuklarının yanında, hepsini korumak adına yaptığı işlerde bulur.
Ne kadar iyi niyetli olursa olsun, bir gezinti bile binlerce solucanın yaşamına mal olur atılan Her Adım karıncaların Binbir zorlukta yaptığı yuvayı yıkar küçük bir dünyayı ezerek utanç veren Bir mezara dönüşür
Belki de onun dünyasında mevsim yazdı, bedeni onu bekleyen kişinin tutkusuyla ısınmıştı. O kişi yalnızca onu deli hayallerinde yaşasa bile, istediği gibi yaşamaya ve ölmeye hakkı vardı, ne dersin?
Toplum dediği tam olarak neydi? İnsanın çoğunluğu mu? Toplum denen şey tam olarak nerede bulunuyordu? Tüm hayatım toplumdan korkarak, onu güçlü, ürkütücü ve korkutucu bir şey olarak yaşamıştım.