özge

48 syf.
5/10 puan verdi
Kitabımızın ana karakteri olan Madame de Prie,Fransız sarayında fazlasıyla etkili olmuş aristokrat bir kadın.Bir gün gözden düşen Mademe de Prie kral tarafından Normandiya'ya sürülünce olaylar başlıyor. İktidar sahibi ve ilgj odağı olmayı alışkanlık haline getiren kadın,Paris'in hareketli yaşantısından sonra dönüşü belli olmayan bir sürgün dönemine giriyor.Fakat saraydaki iktidar savaşları,gösterilen fazla ilgi ve Paris'teki eğlence hayatı kadının yaşam kaynağı olunca kaldığı sarayda da tüm bunlardan mahrum kalıyor.Bu yüzden hem kendisini hem de çevresindekileri kandırarak kaldığı sarayda büyük eğlenceler düzenliyor ve Paris'in eğlenceli havasını sarayında da canlandırmaya çalışıyor. Zaman geçtikçe içindeki yalnızlık hissinden kurtulamayan Madame de Prie,mantıklı düşünme yetisini tamamen kaybediyor ve kaybettiği tüm özelliklerini geri kazanabilmek için inanılmaz bir plan düzenliyor. Bu kitabı okurken açıkçası kendimi çok değişik hissettim.Bazen okuduğum cümleleri anlayamadım bazen de ana karakterin ruh hâlini çözemedim.Kitabın sonlarına doğru ana karakterin düşünme yetisini kaybedip sadece hırsıyla hareket etmesi ise bunun en büyük sebebi. Şimdi bu yorumdan sonra kitabın kötü olduğunu düşünebilirsiniz ama aslında değil.Sadece kendi adıma okuyucuyu hemen içine çeken bir kitap diyemem.Ama konu olarak ele aldığımda değişik bir hikayesi olduğunu söyleyebilirim.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202178bin okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
Yazar Martı Jonathan üzerinden farklılıkların,kısıtlamaların,inanmanın ve özgürlüğün verdiği muhteşem hazzı olağanüstü anlatmış. Bakış açısı oldukça önemlidir ve bu kitabı okuyan çoğu insan farklı alt metin mesajlarını algılayabilir.Ben baktığım satırlarda ince bir sitem eleştirisi görüyorum.Ustalıkla ele alınmış eleştiriler ve haklı eleştiriler.Malesef üzerimize giydirilmeye çalışılan kalıp libasları bizi mutlu etmiyor. Toplumda "olması gereken" diye bir kalıp vardır. Oysa her insanın içinde bir miktar "ne olmasını ya da ne olmayı istiyorum" inancı bulunur. Evet toplumsal değerler insan için önemlidir ve önemli de olmalıdır.Etik değerler,ahlak gibi toplumsal kavramlara gereken özeni göstermeliyiz.Lakin toplum bize "o kadar yüksekten uçma" dediğinde, "bunu denemek istiyorum" diyebilmeliyiz. . Bunun yanı sıra fikirleriniz koca bir topluluktan farklıysa dışlanma olasılığınız yüksektir.İnandığınız değerler için savaşacak gücünüz varsa bu yola çıkarsınız yoksa üzerinizdeki baskıya yenik düşersiniz.Özgürlük naraları da koca bir yalan bence.Yaşadığımız şu çağa bakarsak bedenen herkes özgür gibi görünüyor.Oysa asıl özgür olması gereken fikirlerdir. . Fikren özgürce kanat çırpabileceğimiz umut dolu günlere.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,8bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okurken çok gerildim,hatta kitap bittiğinde dişlerimi sıkmaktan dişlerimin acıdığını fark ettim. . Üç kadın.Fatoş,Figen ve Aynur'un birbirleriyle bağlantılı acı dolu hikayeleri.Yazar bu kitapta toplumun kanayan yaralarını ele almış.Tecavüz,kadın cinayetleri,istismar.. Kitabın yazarı #feyzaaltun kadın haklarını sonuna kadar savunan medyatik bir avukat.Yazdığı bu kitapta da insanın boğazında bir yumru bırakmayı başarmış.Kitabı bitirene kadar kafanız karışıyor olayları tam anlayamıyorsunuz fakat kitabın sonuna gelince bir boşluğa düşmüş gibi oluyorsunuz.Daha sonra okunan tüm olayları,gerçek hayatta belki de yakınımızdan bir çok kadının yaşadığını bilmek tüylerinizi ürpertiyor. Kadınlar itilmiş,dışlanmış sınırda değil,yaşamın merkezinde olmalıdırlar. #sınırdaüçkadın
Sınırda Üç Kadın
Sınırda Üç KadınFeyza Altun · İnkılap Kitabevi · 2020557 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
·
Puan vermedi
Hatice Kübra Tongar'ın gençlere hitaben yazdığı ince bir kitap,94 sayfa ,içinde karikatür ve günlük konuşma tarzından oluşuyor eser. Allah'ın 'yap' dediği her şeyin seni sarıp sarmalayan,iyileştiren ve güzelleştiren sebepleri vardır.Sadece birer sorumluluk olarak baktığımızda içindeki güzellikleri ıskalayacağımız bu emirler bizi değerli ve kıymetli kılar. Yazar,tesettürü sadece baş örtmek olarak değil,aslında kapsadığı pek çok özelliği ele alarak açıklamış.Aynı zamanda tesettürün sadece kıza değil erkeklere de ait bir emir olduğunun üzerinde durmayı da unutmamış.Ayrıca yazar son sayfalara yakın tesettürü bir de esma'ül hüsna ile ele almış.Buraları tatlış tatlış okudum.Bir ilahiyat ya da din kitabı gibi değil tesettürlü bir abladan genç arkadaşlarına kalan bir yol haritası gibi yolunu bulmanı sağlıyor.Aklındaki sorulara cevap bulmak,tesettürün mahiyetini anlamak,örtünmek isteyip de cesaret edemeyen,özellikle bu yola yeni adım atmış kişilerin istifade edebileceği bir kitap. #başımınüstündeyerinvar
Başımın Üstünde Yerin Var
Başımın Üstünde Yerin VarHatice Kübra Tongar · Hayy Kitap · 2016920 okunma