Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kitaptar Picasso

333 syf.
·
Puan vermedi
·
37 günde okudu
“ Haydi söyle, ruhun neyin özlemini çekmekte? " Ruhum uzun zamandır acılar içinde kıvranıyor. Çektiği acıyı, özlemi bulabilmiş anlayabilmiş değilim. Dürüst olmak gerekirse ruhuma çok yabancı kalmışım. İnsan hiç kendine yabancı düşer mi? Ben düşmüşüm. Onu uzun süre önemsemeyip, değer vermezseniz o kendini bir gün büyük sarsıntılar ile hissettiriyor. Ve sen neye uğradığını şaşırıyorsun. Ya ne alaka kitapla bu konu şimdi diyen olabilir. Ama eğer birgün yolunuz bu kitaba düşerse ne demek istediğimi anlayacaksınız ve kendinizi ruhunuzun peşine düşmüş bulacaksınız. Onun en çok özlemini çektiği şeyi aramaya adayacaksınız ömrünüzü. Gelelim Dante'ye. İlahi Komedya üç bölümden oluşuyor; Cehennem, Araf ve Cennet. Dante öteki dünyaya yaptığı düşsel geziyi anlattığı bu eserinde genç yaşında kaybettiği biricik aşkı Beatrice’sini ararken,ilahi düzenin sırlarını çözmeye çalışır. ( Dante bile ruhunun özlem çektiği şeyin/ kişinin peşine düşmüş ) Dante'nin Cehenneme yolculuğu; hayal gücünün sınırlarını zorlayan etkileyici bir tasvir. günahkârlıklarıyla nam salmış olan pek çok tarihi kişiliğin ve sıradan insanların çektikleri azap çok gerçekçi bir dille betimleniyor. Latin şairi Vergilius’un rehberliğinde bu düşsel yolculuğu devam eder. ... Birinci Kanto "Acı bana" diye bağırdım o an, "kim olursan ol, İster gölge, ister gerçek insan!"
İlahi Komedya - Cehennem
İlahi Komedya - CehennemDante Alighieri · Oğlak Yayınları · 20102,521 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
"Yabancı bir dünyanın ortasında çırılçıplak hissediyordum kendimi." Böyle bir alıntı üzerine konuşmak istemiyorum biraz. Tamda böyle hissediyorum yabancı bir dünyada çırılçıplak, böyle hissetmemek için çabalıyorum. Ama ben çabaladıkça dünya daha da yabancılaşıyor gibi bana. Uzaklaşıyor, soğuyor. Uzaklaşıyorum bu dünyadan, soğuyorum her geçen gün. Yaşamak için çırpınıyorum. Yaşadığım ev, olduğum şehir, bulunduğum dünya bana dar geliyor. Yetişmek için çabalıyorum, yetişemiyorum. Tutunacak dal arıyorum, tutundum sanıyorum. Tutunduğumu sandığım dal kırılıveriyor. Artık tutunmadan yaşamaya çalışıyorum. Belki bu yazılanları okuyan çok az, eğer bir okuyan varsa; içimdeki bu darlığa bir su serpi versin. Belki de benim de ihtiyacım olan şey bir zaman makinesi. Farklı zamanlara, farklı dünyalara geçmeliyim. Fiilen zor hatta imkansız... Hepimiz hayal etmez miyiz bir zaman makinemiz olduğunu? Onunla daha güzel yarınlara yolculuk etmeyi ya da özlediğimiz geçmişimize dönmeyi? Zaman yolcumuz bunu denedi. Ama bulduğu gelecek onu hayal kırıklığına uğrattı. Belki de bu yüzden geri dönmedi. Belki de hala dönmenin bir yolunu arıyor. Siz söyleyin geri dönecek mi? İlkinde de nasıl geri döndüğünü pek anlayamadım zatem.
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Kızıl Panda Yayınları · 202128,7bin okunma
94 syf.
9/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
"Dünyada mıyım, cennette mi, cehennemde mi? Uykuda mıyım, uyanık mı? Aklım başında mı, başka yerde mi?" Öyle bomboş yaşıyorum işte. Keşke benim hayatımda bu kitap gibi olsa ve birisi çıkıp desene ki. Tüm bu yaşadıklarımız bir yanlış anlaşılma aslında böyle hiç olmadı diyip rüyadan uyandırsa beni. Ama hayat gerçek, ben gerçeğim, yaşadıklarım gerçek. Ah ne acı bir hayat bu benimkisi. "Acımın izin verdiği kadar konuşacağım.." Acım konuşmama, sormama izin bile vermiyor. Sorduğum sorulara manasız tepkiler ile karşılaşınca, ne sorasım ne de acımı yaşayasım geliyor. Hop diye atıyorum içime. İçimde birgün dolup taşacak ve o zaman ben napacağım hiç bilmiyorum. Belki yeni bir iç bulmalıyım... Tüm bunların kitapla ne alakası var değil mi? Bende bilmiyorum içimi döküyorum işte içimde yer açabilmek için... Baştan sona mizah olan bir eser. Geçmişte bir kazada birbirinden kopan kaybolan ikiz kardeşler ve onların uşağı olan diğer ikiz kardeşlerin benzerliklerinden kaynaklanan yanlışlıkları anlatıyor. Sonunun güzel bağlandığı hem düz metin hem de şiirsel bir dille yazılmış Shakespeare klasiği. Tiyatronun içinde yer alan tiyatro keyifli bir komedya. Özellikle tiyatro sevenler için çok eğlenceli bir eser.
Yanlışlıklar Komedyası
Yanlışlıklar KomedyasıWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20106,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
133 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba arkadaşlar. Kaçınca uykular, akla gelince yaşanmışlıklar. Kovamayınca bizi rahatsız eden düşünceleri aklımızdan. Tamda bu hallere düşmüşken benim elim bu gece Shakespeare'a gitti. Onunda dediği gibi "Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?". Aslında hikayeyi hepiniz biliyorsunuz. Ama siz bana düşünmeyi nasıl unutacağımı anlatın. Hikaye burda. İki aşık. İki düşman aile. Ümitsiz bir aşk. Bir dolu yaşanan itişip kakışma geriye kalan ölü bendenler ve dikili mezar taşları. Kim kazandı ? William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Romeo ve Juliet’de birbirinden farklı pek çok toplumda benzerleriyle karşılaşılan trajik bir ilişkiyi, düşman ailelerin çocukları arasında doğan aşkı ele alır. Romeo ile Juliet’in umutsuz aşkını romantik örgüsünün yarı karanlık örtüsüyle sarmalayan eser, buna rağmen insan ilişkilerini gerçekçi bir anlayışla gözler önüne serer. Julıet: iyi geceler sana Romeo: binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa..
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,1bin okunma
539 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Spoi içerir
Mübarek, bilge, bayan, Üm el Müminin; ki bu lakabı taşıyan son kişi Muhammet Peygamber'in karısı Ayşe'ymiş... Sitte, Arapça'da "hanım"... Hepsi de Gertrude L. Bell... Arkeolog, yazar, gezgin, dağcı, coğrafyacı, ajan ve Çöl Kraliçesi. O bir İngiliz ama "Iraklıyım" da diyor. En son, Mezopotamya'da "El Hatun" dendiğinde
Çöl Kraliçesi
Çöl KraliçesiJanet Wallach · Can Yayınları · 2019173 okunma
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
Ölüm varsa hayatın anlamı ne diye soranlar, Her nefesle günden güne havaya karışanlar! Meçhuldür sizden sonrakiler, unutuldu hep öncekiler: Ruhlar baki olsa da, zamana yenik düşen fani bedenler. Ey okur ! Oyleyse, zamanın hakkını ver, hala vaktin varken, Ne diye ölümü kovalarsın henüz hayattayken ! Kitabın kapağını açınca beni selamlayan dörtlükle başlamak daha uygun bu yoruma. Paul'un hayatını okurken ah be dediğim çok yer oldu. Ama şaşırdığım çok fazla yer de vardı. Düşünsene hayatinin zirvesinde maling bir tümöre sahip olduğun ortaya çıkıyor ne kadar yaşayacağın belli değil ama yaşayabildiğin son ana kadar savaşıyorsun. Ne kadar süreceğini bilmediğin ama ölüme çok yakın olduğunu hissettiğin halde bir çocuk sahibi oluyorsun. Aslında pek bir şey yazasım yok en başa dönüp yeniden okumak istiyorum sanki sonunu değiştirebilirmisim gibi ama Paul gerçekten artık yaşamıyor. Onun son nefesi havaya karışalı yıllar oldu. Ve geriye de çok sevgili bir eş biricik bir kız çocuğu hep yanında olan aile ve dostları , ve en önemlisi hiç tanımadığı bizlere bu kitabı bıraktı. Teşekkürler Paul. Okurken aklıma Senai Demirci' nin "Öldüğüm Gün" kitabının kapağını açtığım zaman beni karşılayan şu diyalog geldi: - Öldüğün gün okunacak bir kitap yazabilir misin? + Zor. Yazamam. - Ama deneyimli bir yazarsın. +Hayır değilim. -... + Ben hiç ölmedim ki... Belki bu kitabı Paul tamamlayamadı ama karısı Lucy tamamladı. Ve eminim ki Lucy ile birlikte Paul'un ardından binlerce insan okudu şimdiye kadar ve hissediyorum bu sayı her geçen gün artıyor.
Son Nefes Havaya Karışmadan
Son Nefes Havaya KarışmadanPaul Kalanithi · Altın Kitaplar · 20162,013 okunma
485 syf.
·
Puan vermedi
Kilometrekareye binlerce trajedi düşüyor... Bu cümle bu kitabı anlatmak için yeterli bile. Çok güzel bir hikaye ile başladı ve çok acı bir olay ile devam etti merak seviyem hat safhaya çıkmıştı okurken. Ama ne yazık ki Abdullah ve peri'ye odaklanmak yerine yan karakterlere o kadar fazla yer vermişki şaşkına döndüm. Abdullah ve Peri kim? Aslında kitabın etrafında dönmesi gereken karakterler. Babalarının Peri'yi Nila Wahdati'ye satması ile başlıyor olay. Kanla canla bağlı iki kardeş anneleri Peri doğarken vefat etmiş kendilerinden başka kimseleri yok. Ayrılmalarından sonra nasıl birlesecekler. Peri'ye ne oldu? Abdullah nasıl? Ve benzeri sorular ile kitabı okudum ama tamamen yıktı beni kitap. Böyle olmamalıydi. Böyle bitmesi gerekmezdi. Bir uçurtma avcısı kadar iyi değildi. Keşke sadece ikisini anlatsaydi ya da en azından Abdullah Peri'yi hatirlasaydi. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Peri ve Abdullah'ıda unutmayacağımı biliyorum. Bir hafta oldu kitabı bitireli ama hala kızgınım yazara neden ya? Niye? Aaa böyle de olmaz ki :(
Ve Dağlar Yankılandı (Cep Boy)
Ve Dağlar Yankılandı (Cep Boy)Khaled Hosseini · Everest Yayınları · 201834,7bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
Zweig'in ilk öykülerinden olunca insan ister istemez bir acemilik bekliyor ama zweig yine şaşırtıyor. O betimlemeleri psikolojik yaklaşımları her detayı ile büyüleyiciydi. Gece kitabı elime aldım şöyle bir başlangıç yapayım yarın devam ederim dedim ama bitirmeden bırakmadım. Zweig'in bana iyi gelen bir yanı var galiba. Kızıl’da öğrenim için Viyana’ya giden genç bir tıp öğrencisinin büyük kentin gerçekliğine uyum sağlama ve yetişkinliğe adım atma sürecini anlatır. Kendini birdenbire ailesinden uzakta soğuk bir odada yapyalnız bulan bu “çocuksu” genç adam, zamanla girdiği bunalımın etkisiyle hayallerinden, başlangıçta büyük bir hevesle sarıldığı tıp eğitiminden vazgeçme noktasına gelmiştir. Tam da o günlerde kızıla yakalanan ve yardımına ihtiyaç duyan bir kız çocuğu onu hayata geri çağırır… 1908 yılına ait bu anlatı, Zweig’ın daha o zamanlar çoktan bir novella üstadı olup çıktığının kanıtıdır adeta. Üstelik, yazarın sonraki yapıtlarında sıklıkla karşılaştığımız bir temanın peşine henüz kariyerinin başındayken düştüğünü; gaddar bir dünyada varoluşunu sürdüremeyecek kadar kırılgan insanların acılarını baştan beri dert edindiğini ortaya koyar. Kitap bittiğinde liseye başladığım ilk günler aklıma geldi. Ailemden kopuş yeni bir hayata koşus başlamıştı ve o koşu hala devam ediyor çünkü bir finish yazısı yazılmadı. Unutuldu galiba ya da gerek görülmedi...
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229bin okunma
89 syf.
·
Puan vermedi
Borges ne kadar bir öykü yazarı olarak tanınsa da aslında o bir şair. Ve bu kitap benim okuduğum ilk şiir kitabı . Belli bir yaştan sonra körlüğe yenik düşen Borges bu kitabın ön sözünde körlüğü şöyle tanımlıyor " Bu kitabın düzeltilerini yaparken, hoşuma gitmese de, körlüğün yakınılacak bir rol oynadığı dikkatimi çekiyor. Oysa hayatımda bu
Sonsuz Gül
Sonsuz GülJorge Luis Borges · İletişim Yayıncılık · 20161,082 okunma
Reklam
216 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İnsanın bulunduğu her yer ve zamanda var olagelmiş bir kurum olan din, insanın ruhi yapısında var olan “inanma arzusu”nun toplumsal yani sosyolojik yansımasıdır. İnanma bireysel, din ise toplumsal bir olgudur. Hem inanma duygusu hem de din kurumu insanla birlikte doğmuştur. İlk insanın bir dini tebliğ edip yaşayan peygamber oluşu, dinin kökeni veya insanoğlunun günümüze gelene kadar hangi evrelerdern geçtiği yönündeki teorilere ışık tutmaktadır. Dinin hem bireysel hem de sosyal ve toplumsal bir ihtiyaç olduğu asla inkâr edilemez. Dr. Şaban Ali Düzgün, bu kitabında, din-birey-toplum üçlüsü arasındaki ilişkiler ağını sorgulamaktadır. Din ve Birey, İslam'ın Temel Nitelikleri ve Müslüman Bireyin çağdaş sorunlar karşısındaki durumuna ilşikin konular okuyucuya ilmi bir çalışma disiplini içerisinde sunulmaktadır. Herkesin büyük bir titizlik ile okuması gereken bir kitap ve herkesin okumasını şiddetle tavsiye ederim. Ve beni bu kitap ile tanıştıran değerli hocam a çok teşekkür ediyorum. Altı çizilmesi gereken o kadar cok sey var ki kitapta benim aktarabileceğim ise küçük bir alıntı. " En kadim Varlık Tanrı' dır, çünkü oluşmamıştır; en güzel şey evrendir, çünkü Tanrı' nın eseridir; en büyük şey yeryüzüdür, çünkü her şeyi içine alır; en hızlı şey akıldır, çünkü her yerde dolanır; en güçlü şey zorunluluktur, çünkü her şeyin üstesinden gelir ve en bilge şey zamandır, çünkü her şeyi ortaya çıkarır."
Din, Birey ve Toplum
Din, Birey ve ToplumŞaban Ali Düzgün · Akçağ Yayınları · 199747 okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
Katıldığım bir çekilişten sayın Caner Özçelik'in 3 kitabını imzalı kazandım. Tabi okumam biraz geç oldu ama en son yaptığım uzun yolculuğum da yoldaş oldular bana. Ilk #kırılkabuk dedim yolda. Sonra kabuk kırıldı, yol kısaldı, zaman tükendi, her hikayede her denemede taşlar iyice yerine oturdu. Ve kabuk ve kabuğum, kendi kabuğumu kıramasamda çatladı gibi, korkarım diğer kitaplarda kırılacak gibi.... ⤵️Bilmem ben buralara nereden geldim. Kabuğum benim. Onulmak bilmez asil yaram. Ve benim en işlek en işlevsel parçam. Sen ki beni taşıyıp götürürsün gideceğim yere ama sana araçsın diyemem. Sen ki korur kollarsın ama sana canımı emanet edemem. Sen ki yorulursun, bitap düşersin, hasta eder hasta olursun, sen ki bitmek bilmez sıkıntılarınla, dokunduğun her şeye aldığın tavrın, gösterdiğin tepkinle, sen ki düşe kalka bu koşuşturmacada beni nihayete vardıransın. Seni ne tam severim ne senden tam geçerim. Sana bakarım da beğenemem. Senden içeri bakmama izin ver. Senden içeri bakmalarına izin ver. Kırıl kabuk, çözül düğüm, bu benim kendimde gördüğüm dıştan parlamak değil, içimden gelen ateş. Saçıl, göster kendini, küçük bir yarıktan atıl üzerine, kim ki sana yakın gelir kabuğunun o kırık yerinden süzülen ışığıyla. Karış kabuk, kendin gördüğüne. ⬆️ .... #kırılkabuk demenizin vakti, okumanızın vakti. Keyifli okumalar diyorum
Kırıl Kabuk
Kırıl KabukCaner Özçelik · Sokak Kitapları Yayınları · 201813 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Mathias Énard, 1972'de Fransa'da doğdu. Doğu Dilleri Enstitüsü'nde Arapça ve Farsça eğitimi gören yazar, Ortadoğu'ya uzun süreli yolculuklar yaptı. 2000 yılından beri Barcelona'da yaşıyor ve Barcelona Üniversitesi'nde Arapça dersleri veriyor. Savaşları, Kralları ve Filleri Anlat Onlara, 2010 yılı Goncourt des Lycéens Ödülü'nü kazanmıştır. Yine
Savaşları, Kralları ve Filleri Anlat Onlara
Savaşları, Kralları ve Filleri Anlat OnlaraMathias Enard · Can Yayınları · 2011223 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bir gün yine ustam (ustam dedim ondan çok şey öğrendim) ile hasbihal yaparken laf arasında şöyle bir cümle aktarmıştı bu kitaptan " Öğrenme aşkı ile geçti ömrümüz" bu cümleydi beni bu kitabı okumama iten sebep. Ustam ile yolumuzun kesiştiği il ve yolumun düşmesini sağladı kitap. Demişti ki yola yolcu gerek o yüzdendir dünyaya verdiğimiz
Ustam ve Ben
Ustam ve BenElif Şafak · Doğan Kitap · 201312,2bin okunma
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.