Trene bineceği zaman kulağıma eğilip şu sözleri söyledi:
"Arkadaşlara söyle, sakın ümitsiz olmasınlar, çalışmakta devam etsinler.
İnsan çalışmaya karar verdikten sonra, yerin ve zamanın önemi yoktur. Ben
İstanbul' da da aynı ısrarla çalışacağım."
Atatürk'ün yaveri Salih Bozok, şuursuzca sarayın merdivenlerinden aşağı koştu. Alt katta boş bulduğu bir odaya dalıp kapıyı kapattı. Az sonra içeriden tek el silah sesi duyuldu. Sesi duyup odaya koşanlar, onu kanlar içinde buldular. Tabancasından kalbine sıktığı bir kurşunla devrilmişti.
Bu artık Türk milletinin haysiyet ,Türk ordusunun kılıcının meselesidir . Bir şairimizin dediği gibi
"Bizim köye benzemiyor buralar
Bülbül gitmiş , baykuş konmuş."