Alican ASLAN
@KolirkinKoruk
Manisa 112'de Paramedik
EÜ - İlk ve Acil Yardım / ANAÜ - Sağlık Yönetimi / CBÜ - Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans / CBÜ - Tarih
Manisa
Afyon/Sandıklı
115 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Yunan işgali hakkında Mühendis Necip'in düşüncesi
Muharebe iki ordunun muharebesi değil, iki milletin muharebesi... İş böyle olunca Yunanlılar er geç bir gün buradan tası, tarağı toplayacaklar...
...
Büyük millet odur ki içinde bilinmez gizli kuvvet depoları vardır. Sıkıya geldikçe onları açıp kullanır...
Sayfa 206 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Bir hayale esir olan insanlar delilerin en büyükleridir.
Sayfa 158 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Kadınların inkâr edilmeyecek bir hassaları vardır. En cahil ve akılsızları bile aptala tahammül edemezler...
Sayfa 133 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Cahil insan, her zaman, her yerde ya kendi vehimlerine, bâtıl fikirlerine, yahut da başkalarının hasis hırslarına ve menfaatlerine kurban oluyor...
Sayfa 42 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
O vakte kadar kendi düşüncelerinin âleminde yalnız yaşamaya alışmıştı. İç hayatı olmayan insanlar gibi durmadan etrafında konuşulacak, dertleşilecek insan aramaya ihtiyacı yoktu.
Sayfa 41 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Meşrutiyetin ikinci senesiydi. Yalnız idare değiştirmekle bir memleketin kurtarılamayacağı anlaşılmıştı.
Sayfa 39 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Medreselerin yeşil gecesi yalnız kendi içlerini karanlığa boğmakla kalmamış; memleketin her yanına yayılmış, her köşesini kaplamış.
Sayfa 37 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Mutlaka yine bir şey bulup inanmak, büyük bir emele gönül bağlamak, hayatını bir maksada vakfetmek ihtiyaç ve istidadı...
Sayfa 37 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Yürümeye başlamış fikirleri yollarından alıkoymak mümkün değildir Molla, dedi.
Sayfa 34 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
İtikat inkılâbı inkılâpların en buhranlısıdır.
Sayfa 34 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Tarihte mâbuttan bol bir şey görünmüyordu. Hepsinin ayrı dini, Peygamberi, ayrı ayrı âyinleri vardı. Hepsinin taraftarları kendi mâbutlarının hakiki mâbut, diğerlerinin hurafe ve yalan olduğunu iddia etmişlerdi. Şu halde hepsinin de insan icadı, insan hayalinin mahsülü olması mümkün değil miydi? Bu taktirde ruhun ebedi hayatından da ümit kesmek lâzım gelmez miydi?
Sayfa 29 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Softa takımının gerçek yüzü!
Bunlar öyle adamlardı ki bir padişah selamı, üç beş liralık bir ihsan için Allah'ı da Peygamberi de tereddütsüz satarlardı.
Sayfa 27 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Kadınlarla kavgasını bitiremeyen klasik sapkın softa aklı!
Annesi bir gün babasından dehşetli bir dayak yedikten sonra ölmüştü. Bunun için babasına kabahat bulmaz:
- Kim bilir? Kadın milleti bu... Eksik etek. Ne kabahat etti ki babam, terbiyesini verdi. Amma eceli gelmiş... Öldü... Ne yapalım? derdi.
Elinde olsa Mecelleye: ''Kadın, erkekten can davası edemez!'' diye madde ilave edeceğini sık sık tekrar ederdi.
Sayfa 23 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Bu dünyaya gözlerini yumduğu dakikada ötekinde yaşamaya başlayacağına inandıktan sonra ne ehemmiyeti olurdu ölümün?
Sayfa 19 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
İç içe kavraşan, sönmez ateşlerde tutuşan iki çift dudak her zaman aynı mîsakı mühürlemez. Bir taraf senede hayatı, dünyayı, ahreti yazıp imzalarken diğer tarafın kağıda hava cıva çizmesi, cilvesi bol feleğin pek hoşlandığı bir oyundur.
Sayfa 74 - Kubbealtı YayıneviKitabı okudu
