Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

elfba

416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Gerilim, polisiye, gizem ve sürpriz sonları sevenlerin keyifle okuyacağı bir kitap. Dili gayet akıcı, çeviride de bir kopukluk söz konusu değil. Kitabın içeriğine bakarsakta bir yere kadar iyi bir dinamikte gidiyor ama kitabın ortalarına geldiğinizde bir sıkılma geliyor. Bunun nedeni de; olay artık çözülsün neymiş yaşananlar demekten ziyade kitabın akışında bir gerileme oluyor. Bu gerileme de son 30-40 sayfada kendini toparlıyor ve kitap bittiğinde “iyiydi ya en azından hiç beklemediğim bir sondu” diyorsunuz. Yani ben böyle söyledim en azından.
Beni Kandıramazsın
Beni KandıramazsınHarlan Coben · Martı Yayınları · 2023109 okunma
Reklam
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kalbime dokundu. Başkaları bu kitabı okurken neler hissetti bilmiyorum ama ben hep ağladım ve hüzünlendim. Yazar, ergen psikolojisini o kadar başarılı anlatmış ki ilk sayfadan son sayfasına kadar ben “Sayers Wayte” oldum. Bazı bölümlerde yüreğim daraldı çıktım dışarı bir temiz hava aldım. Kitap okumanın güzelliği burada sanırım, okumaya başladığımızda kitap bizim hayatımız baş kahramanda biz oluyoruz. İşte bu kitapta böyle bir kitaptı. Kaçırılma psikoloji, kaçıran kişinin esareti altında hissedilen ve akla gelen düşünceler, kaçırılma sonrası travmalara kadar tek kelimeyle mükemmel bir kitaptı. Aynı zamanda ergenlerin birbirine yaptıkları zorbalıklarında tüm çıplaklığıyla kitapta işlenmesi de çok etkileyiciydi. Kitap psikolojik olarak o kadar sarsıcı gerçekleri önümüze sunuyor ki aslında bu sizi hassaslaştırıp hüzünlendiriyor. Bu kadar sarsıcı bir kitap olmasının bir diğer sebebi de yazarın (Robin Roe) psikoloji eğitimi almış, lisans ve yüksek lisans olması sanırım. Tavsiye ediyorum bu kitabı herkes okusun.
Karanlık Oda Kuralları
Karanlık Oda KurallarıRobin Roe · Artemis Milenyum · 202396 okunma
517 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Martin Eden de üzerine konuşulacak ve kafa yormamız gereken çok konu var. Sosyal yaşam, felsefe, toplumdaki statüler, güçlü olmak… Bunlar üzerine oturup saatlerce tartışılabilir ve Martin Eden karakterinin nasıl ince, kendisinden ders alınması gerekilen bir karakter olduğu konuşulabilir. Ama ben neden bilmiyorum bu konular üzerinden eleştiri
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
O kadar ters köşe ve etkileyici bir kitap ki kesinlikle elinize aldığınızda bitirmeden bırakamayacaksınız. Kitabın dili ve edebi yönden değerlendirmesini yapacak kadar bilirkişi değilim ama şunları söyleyebilirim: Üslup akıcı, şahsım adına altı çizilecek özel sözler ya da süslü cümlelerle de dolu değil ama şu var ki kitabın konusu ve olay örgüsü çok heyecanlı ve akıp gidiyor. Şahsım adına şunu söyleyebilirim; evet edebi değer anlamında ahım şahım değil ama psikolojik açıdan yazar karakterleri mükemmel oluşturmuş ya. Kadın karakterde erkek karakterde çok yoğun mükemmel yazılmış. Erkeğin bakış açıdan bölümleri okuyunca bir anda o gibi düşünüyorsunuz, sonra kadın karakterin bölümlerini okuyunca bu sefer onun gibi düşünüyorsunuz. Bence okunmalı ya. Tavsiye ediyorum pişman olmazsınız.
Karanlık Yalanlar
Karanlık YalanlarAlessandra Torre · Yabancı Yayınevi · 2015521 okunma
516 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Aşk, pişmanlık, bencillik, tutku…
Kitap bitti ben kitabı kafamda tartarken şunları dedim: İşte romancılık bu. Edebiyata, sanata, şehire, tarihi eserlere ve bir çok şeye doyuyorsunuz. Orhan Pamuk gerçekten muhteşem bir yazar bunu bir kez daha anladım. Kitap okuması biraz yorucu bir hal alıyor zaman zaman. Bunun sebebide çok betimlemeler yapılarak anlatılmış olması. Ama bu bile kitabı bitirdikten sonra damağınızda hoş bir tat bırakıyor. O kadar ağladım ki kitabın sonunda. Bir erkeğin bir kadına olan tutku dolu aşkına, o erkeğin pişmanlıklarına, aşkına karşı yaptığı hatalara ağladım. Vah Kemalimm dedim keşke bazı yanlışları yapmasaydında kitabın sonunda içimiz yanmasaydı dedim. Ama sonra şunu düşündüm; kitabın böylesine yoğun ve unutulmaz olmasını galiba sonundaki o hüzün ve keder sağlıyor. Sadece Kemal değil, Füsuna da kızdım. Kitabın sonunda yazar okuyucularının Kemal hakkındaki bazı düşüncelerini yazmış. Şahsen ben Kemal için çok üzüldüm ve “vah” dedim. Asıl kızgınlığım Füsuna ve bence kaçınılmaz son Füsunun da bencillikleri yüzünden yaşandı. Son olarak benim yüreğimde de çok güzel seven, ölene kadar büyük bir tutku ve bağlılıkla aşkını yaşamayı bırakmayan bir Kemal kaldı.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,4bin okunma
Reklam
496 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı okuyup bitirdiğimde ne yapsam diye oturdum düşündüm. İçimde öylesine bir doluluk ve tatmin olma hissi vardı ki hemen bu uygulamaya girdim ve bunları yazmak istedim. Bir kadınının arzuları, düşünceleri, bakış açısı bir erkek tarafından nasıl mükemmel derecesinde iyi anlatılır? Bu sorunun cevabını merak eden hiç beklemesin bu kitabı okusun. Ahmet Altan'ın kalemine hayran kalmamak elde değil kitabı nakış işler gibi ince ince işlemiş yazarımız. Aydan karakterinin kendisiyle ve hayatıyla verdiği mücadelede siz Aydan oluyorsunuz, olmasanız bile karaktere empati duyuyorsunuz. Aldatmak; heyecan, tehlike ve değişiklik yaşamak isteyen insanlarda ne derece yıkıcı, bencilce ve korkunç bir hale gelebiliyor bunu görüyoruz, Aydan işte tam olarak bize bunları yaşatıyor. Bir kadının kocasını aldatırken yaşadığı heyecan ve gerilimin yanında neden aldattığını, bunun sonuçlarının onu nereye götüreceğini, tüm bunlara rağmen yaşadığı o haz ve tutkuya bağımlı hale gelmesi. Tüm bunları okuyunca aldatmanın aldatan ve aldatılan kişiler için ne derece korkunç bir kavram olduğunu görüyorsunuz. Yazımın başında belirttiğim kitabı bitirdikten sonra içimde olan doluluk ve tatmin olma hissi, kitaptaki aldatmayı okumaktan dolayı değil; Aydan, Cem ve Haluk karakterlerinin, olayların gelişme şekli, duygu betimlemelerinin mükemmel yazılmış olmasından kaynaklanıyor. Öyle ki bir anda Aydan olup Cemle sevişirken büyük bir mutluluk ve heyecan yaşıyorsunuz ya da birden Haluk olup uğradığınız ihanetle nasıl başa çıkmanız gerektiğini düşünüyorsunuz. Bu kitabı okuma fırsatı yakalayan herkese tavsiye ediyorum.
Aldatmak
AldatmakAhmet Altan · Everest Yayınları · 20135,9bin okunma
328 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
O kadar naif bir kitap ki. Son 45-50 sayfasını okurken gözlerinizden yaşlar gelerek okuyacaksınız. Aşkı, ayrılığı, hasret kalmayı sizin içinizde yaşamanızı sağlayacak kadar güzel anlatıyor. Kitap sadece konusu ve karakterleriyle değil, 1950'li yılların İran halkını, kültürünü, örf, adet ve geleneklerini de en ince detaylarıyla güzel ve akıcı bir dille anlatarak sizi içine çekiyor. İlk sayfasından son sayfasına kadar sıcak bir yaz gününde baharat kokan bir sokakta unutulmaz bir aşk hikayesine tanık olacaksınız. Keyifli okumalar ...
Kırtasiye Dükkânı
Kırtasiye DükkânıMarjan Kamali · Remzi Kitabevi Yayınları · 2020147 okunma
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum ilginç kitaplar listesine girebilecek bir kitap. Ben kitabı kendi içinde üç aşamada değerlendirdim: "Kitabın içeriği", "dili" ve "Yazar-kitap ilişkisi". "İçerik" kısmında sıradışılık söz konusu. Olaylar gerçekleşirken içinizde merak hissi doğmaya başlıyor, sonra bir anda şaşırıp kalıyorsunuz ne oluyor diye. "Dil kısmına" gelecek olursak yazarın sağlam akıcı bir dili var. Bunu özellikle,olayları anlatırken kullandığı bakış açılarında fark ediyorsunuz. Örneğin; Adam karakteri içinde bulunduğu tutku dolu ilişkiyi anlatırken sanki siz yaşıyorsunuz onları. Adam gibi utanç yaşıyorsunuz ama bir yandan da önüne geçilemez bir tutkunun tesirinde gibi hissediyorsunuz. Gelelim "yazar-kitap" ilişkine. Burada yazar kitabı okuyucuya emanet etmiş gibi. Kitabını, olayları yazıyor ama her bölümde ucu açık kalıyor. Okuyucuya sanki; "sen tamamla, nasıl olmasını istersin. Sana bir çok seçenek sunuyorum, bunlar aslında gerçek mi yoksa tamamen delilik mi?" Diyor. Sanki Yazar kitabıyla tek gecelik ve unutulmaz bir ilişki yaşamış gibiydi. Her karakteri yazıyor, sevişiyor ve ertesi gün gidiyor. Bir diğer karakteri anlatınca yine aynısını yapıyor. Bu benzetme özellikle kitabın geneli ve sonu içinde geçerli. Büyük bir istekle başlayan yakınlaşma ve devamında da beklenildiği gibi harika ilerleyen, ama sonunda ucu açık kalmış ve bir daha yaşanmayacak bir birleşme.
Görünmeyen
GörünmeyenPaul Auster · Can Yayınları · 2020938 okunma
352 syf.
4/10 puan verdi
Oturup saatlerce eleştirilecek bir kitap olmuş tabi bu eleştiri % 60 olumsuz benim açımdan. Kitapla ilgili olumlu olarak şunları söyleyebilirim: Karakterlerin ruh halleri mükemmel anlatılmış, her bir karakter konuşmaya ve kendini anlatmaya başladığında o kişi oluyorsunuz. Mesela, Midori karakterini okuduğunuzda kendinizi onun gibi çılgın, yarı çatlak, kafası karışık bir kişi gibi hissediyorsunuz yani en azından ben öyle hissettim. Bunun dışında yazar dil olarak başarılıydı bence, akıcı sade bir dille yazmış tabi edebi kalitesine bakacak olursak tartışılır, ama yinede bir çok kitaba göre orta şekerliydi. Gelelim olumsuz eleştiriye: kitaptaki en büyük sıkıntı ilişkilere, cinselliğe bakış açısı. Romantik İkili ilişkilerde çok basite indirgenmiş duygular vardı ki bu bizi cinselliğe bakış açısının ne kadar kusurlu olduğu sonucuna götürüyor. Kitabın başka bir olumsuz tarafı; kasvetli bir kitap olması. Bunun sebebi de intiharın, psikolojik rahatsızlıkların anlatılması. Sorun bunların anlatılması da değil sorun neden intihar edildiği ya da psikolojik rahatsızlıkların neden yaşandığının detaylı anlatılmaması. Karakterler intihar ediyor ama neden bir detay yok. Ki kitapta o kadar çok gereksiz betimleme var ki işte burda kalite düşüyor. Bu kadar gereksiz betimleme yapılacağına kilit noktalar detaylı bir şekilde anlatılsa, kitabın edebi değeri daha yüksek olurdu bence.
İmkansızın Şarkısı
İmkansızın ŞarkısıHaruki Murakami · Doğan Kitap · 201510,7bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Ay Işığı Sokağı ve Alacakaranlıkta Bir Hikaye başlıklarıyla iki hikayeden oluşan klasik kısa bir Zweig kitabı. Bir çok kitaba göre oldukça kaliteli, mükemmel bir edebiyatçılıkla yazılmış bir kitap. Yazar kitabındaki karakterlerin ruh hallerini ve olaylara bakış açılarını o kadar güzel betimlemiş ki sanki her şeyi siz yaşıyorsunuz. Zaten Stefan Zweig'ın kitapları bu yüzden çok okunuyor bence. Okuyucuyu kendi hikayesine çekiyor ve okumaya başladığınızda sizde kitaptan bir parça oluyorsunuz. Bu kitabında da yazar okuyucuda aynı hissiyatı uyandırmış.
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 202067,4bin okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
Kızların Suskunluğu
Guardian' a göre 21.yüzyılın en iyi 100 kitabından biriymiş. Burdan Guardian' ın iyi kitap algısını bir sorgulamak istemedim değil. İlk olarak kitapta ciddi sıkıntılar vardı. Bunlardan en önemlisi, kesinlikle yazarın kalemi. Yazar olayları karakterlerin bakış açısıyla anlatıyor ama o kadar kusurlu anlatıyor ki şöyle hissediyorsunuz: "Tamam bu olay oldu hadi sıradaki gelsin, buda oldu başka ne var?" Ee böyle bir anlatım olunca doğal olarak hikayede yavan kalıyor. Mitolojik öğeler ve popüler bir konu, bilindik bir öykü ama bence gerçekten sağlam bir yazarsan kendinden çok şey aktarırsın kitabına, bu kitapta yazarın kendinden kattığı pek bir şey görünmüyor daha doğrusu anlaşılmıyor. Çünkü, 2004 yılı yapımı Wolfgang Petersan'ın yönettiği Truva filmi ve Madeline Miller' ın Akhilleus'un Şarkısı kitabından o kadar çok izler var ki kitap özgünlüğünü yitiriyor ve yazardan da pek bir iz taşımamış oluyor. İkinci olarak kitapta kadınların gözünden savaş aktarılmak istenilmiş. Burda da kitaptaki tek iyi olan şeye geliyoruz. Gerçekçilik. Bir savaşta erkekler için kadın ne ifade eder? Kadın ne için var? Erkeklerin bu konudaki acımasız düşüncelerine bir kadının gözlerinden şahit oluyoruz. Tekrarlıyorum yazarın kalemi maalesef o kadar kusurlu ki okuyucuya gerçekten tesir edebilecek bu kadın bakış açısı durumu bile zaman zaman zaman sönük kalmış.
Kızların Suskunluğu
Kızların SuskunluğuPat Barker · İthaki Yayınları · 20201,181 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Madeline Miller’ın kitapları bana Homeros’un iki destanı İlyada ve Odysseia’ yı anımsattı. Yazarın bu iki destandan etkilendiği çok açık zaten. Hatta yazarın İlk kitabı Akhilleus’un Şarkısı İlyada’yı ikinci kitabı Ben, Kirke’ de Odysseia’yı bir parça anlatıyor gibiydi. Ben, Kirke Akhilleus’un Şarkısı kadar büyüleyici bir kitap değildi bence ama, kendi türünde değerlendirilecek olursa eksiklerine rağmen başarılıydı. İlk eksik; ilk 200 sayfada, olaylar arası geçişler biraz hızlıydı sanki. Onun dışındaki ikinci eksik, Kirke karakterinin baya bir uzun süren tutukluğu, pasifliği gerçekten insanı okurken sinir ediyor. Bu ikisi dışında; yazarın dili olsun, olay örgüsü olsun, karakterlerin hisleri ve mekan betimlemeleri gayet güzeldi. Ama tavsiyem kesinlikle ilk önce yazarın ilk kitabı Akhilleus’un Şarkısını okuyun daha sonra bu kitabı okuyun.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,9bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Farkındalık yaratan bir kitap. Yazar okuyucuya vermek istediği mesajı sade ve akıcı bir dille vermiş. II. Dünya savaşı yıllarına, özellikle o dönemde Stalin'in baskıcı zihniyetine bir eleştiri niteliğinde yazılmış bir kitap.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247bin okunma