Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Leal

Leal
@Leal_
33 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
koyunlarının kendisine yol göstermesine izin verse, sonunda bir yığın ilginç şeyler keşfederdi.Sorun şu ki, her gün yeni bir yere gittiklerinin farkına varmıyorlar. Otlakların değiştiğini, mevsimlerin birbirine benzemediğini anlamıyorlar. Çünkü yiyecek ve sudan başka bir kaygıları yok.' Belki de herkes için durum böyledir' diye düşündü çoban.
Sayfa 23
Reklam
Günün birinde bir canavara dönüşsem ve tek hepsini öldürsem, sürünün hepsini boğazladıktan sonra ancak işin farkına varırlardı,' diye düşündü delikanlı. Çünkü bana inanıyorlar ve artık kendi içgüdülerine güvenmiyorlar. Bu böyle, çünkü onları otlağa ben götürüyorum."
Sayfa 20
Ömründe yaptığı tek iyiliğin sebebi sadece kibir miydi yani? Ya da Lord Henry'nin o alaycı gülüşüyle imâ ettiği gibi, yeni bir heyecan arayışı mıydı? Ya da olduğumuzdan daha iyi bir insanmışız gibi davranmamıza sebep olan o rol yapma isteği miydi? Belki de hepsi.
Sayfa 256

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Oscar Wilde ' da thetadan izler
Ona göre insan, sayısız yaşama ve sayısız hissiyata sahip,şekilden şekle giren karmaşık bir canlıydı; bünyesinde kendinden önce göçüp gidenlerin anlaşılmaz düşünce ve arzularının mirasını barındırıyor, teninde ölümcül hastalıkların izini taşyordu.
Sayfa 163
Oscar Wilde'da thetadan izler
Ancak kendi yaşamımızın seyircisi haline gelirsek yaşamın derdinden,kederinden kurtulabiliriz.
Sayfa 128
Reklam
Oscar Wilde'da thetadan izler
Eğer dūşūnce gücü yaşayan organizmaları etkiliyorsa, cansız nesneleri de etkiliyor olamaz mydı? Bizden bağımsız nesneler, bizim irademiz ve bilincimiz dışında ruh halimize, arzularımıza göre titreşemez miydi; atomlar gizli, tuhaf bir aşk yaşarcasına birbirleriyle etkileşemezler miydi?
Sayfa 123
İyi İnsan
“İyi olmak insanın doğasıyla uyumlu ol- masıdır," diye cevap verdi. “Başkalarıyla uyumlu olmaya çalışınca uyumsuzluk baş gösterir. Bir insanın yaşamındaki en önemli şey kendi yaşamıdır. Komşunun yaşam şekline gelince; insan, yobaz ya da Püriten değilse ahlaki değer yargılarıyla caka satmamalı, çünkü başkalarınn yaşam şekilleri bizi hiç ilgilendirmez. Ayrıca nihai hedef birey olmayı başarabilmektir. Modern ahlak, insanın kendi döneminin standartlarnı benimsemesinden ibarettir. Bence kültürlü bir insanın kendi döneminin standartlarını benimsemesi ahlaksızlığın en büyüğüdür."
Sayfa 91
Aynı hatayı defalarca yapmak
Deneyim denilen şeyin ahlaki bir değeri yoktu. Deneyim, insanların yanlışlarına verdikleri isimdi. Ahlakçılar kural olarak, deneyimi bir tür uyarı biçimi olarak gömüş.Karakterin şekillenmesinde etik açıdan faydalı olduğunu öne sürmüş ve onu bize neyi yapıp neyi yapmayacağımızı gösteren bir şey olarak yüceltmişlerdi. Fakat deneyimin harekete geçirme gibi bir gücü yoktur. Rolü neredeyse vicdanınki kadar azdır. Deneyimin bize gösterdiği tek şey şudur; geçmişimiz neyse geleceğimiz de o olacaktır ve geçmişte tiksinerek işlediğimiz günahları gelecekte defalarca, hem de mutluluk duyarak işleyeceğiz.
Sayfa 68
Yaşlanmak
Oysa giden nazlı gençliğimiz bir daha geri gelmeyecek.Yirmi yaşımızın o kıpır kıpır neşesi sönüp gidecek. Elimiz ayağımız tutmaz olacak, duyularımz körelecek. Çirkin, zavallı birer kuklaya dönüşeceğiz. O çok korktuğumuz arzuların ve işlemeye bir türlü cesaret edemediğimiz günahların düşüncesi aklımızdan hiç çıkmayacak.
Sayfa 27
Gençliğini kendine adamak :
Ah, gençliğinizin kıymetini bilin. En güzel günlerinizi sıkıcı şeyleri dinleyerek, kaybetmeye mahkum olanı kurtarmaya çalışarak, kendinizi cahil, kaba, adi insanlara adayarak heba etmeyin. Bunlar çağımızın hastalıklı amaçları, yanlış idealleri. Hayatınızı yaşayın!İçinizdeki o muhteşem yaşama sevincini açığa çıkarın!Hiçbir şeyi ıskalamayın. Hep yeni heyecanlar arayın. Hiçbir şeyden korkunuz olmasın.. Yepyeni bir hedonizm; işte çağımızın ihtiyaç duyduğu şey budur.
Sayfa 27
Reklam
Güzellik Ayrıcalıktır
Bir bakıma, güzellik de bir tür dehadır; hatta dehadan çok daha üstündür çünkü hiçbir açıklamaya ihtiyaç duymaz. Güzellik, tipkı güneş ışığı gibi, bahar mevsimi gibi, karanlık sulara aksi vuran, adına ay dediğimiz o gümüş deniz kabuğu gibi bu dünyanın muazzam gerçeklerinden biridir. Sorgulanamaz. Yüceliği ilahidir.
Sayfa 26
Kelimeler...
Kelimeler! Sadece kelimeler! Ne korkunçtu onlar! Ne kadar apaçık, canlı ve insafsızdılar! İnsan kelimelerden kaçamıyordu.Öte yandan kelimelerin ne incelikli bir büyüsü vardı! Biçimsiz şeylere esnek biçimler kazandırır gibiydiler. Bir viyola ya da lavta sesini andıran tatlı bir melodileri vardı sanki. Sadece kelimeler.. Kelimelerden daha gerçek ne vardı ki?
Sayfa 23
Şeytana uymamak için yapılması gereken tek şey ona boyun eğmektir.Direnirseniz, ruhunuz kendi koyduğu iğrenç kurallarla iğrençleştirdiğine kendi kendine haram kıldığına duyduğu arzuyla hastalanır. Dünyann en büyük olaylarn insan zihninde geçer derler.Dünyanın en büyük günahları da insan zihninde işlenir.
Sayfa 23
Ahlakın temelindeki toplum korkusu, dinin sırrı ise Tanrı korkusu: İşte bizi yöneten iki şey...
Sayfa 22
260 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.