Leyla Avcı
@Leylavekitaplari
Her kitap avuçlarınızın içinde tuttuğunuz bir hayaldir. Okuyun, okutun...
Aöf Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi
Adana Yumurtalık
579 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Düşün ki sen ana rahminde akılsız, fikirsiz bir damlacık su idin. Rabbim seni unutmadı, ihmal etmedi. Sana hayat verdi. Seni akıl, fikir, hayal, hafıza, konuşma kabiliyeti gibi niteliklerle donattı. Kafana iki göz, iki kulak, yüzüne bir burun, bir ağız taktı. Omzuna iki kol yapıştırdı. Ellerine beşer parmak ekledi. Ey haris insan! Bütün bunları yapan, yaratan, veren zat senin rızkını unutur mu hiç!
İnsan aziz, köpek ise zelildir. Fakat hakşinas köpek, nimetin kadrini bilmeyen insandan daha iyidir. Yüz kez taşlasan da köpek yediği lokmayı unutmaz. Halbuki alçak bir kimseyi ömür boyu okşasan bile hoşuna gitmeyen en ufak bir mesele yüzünden seninle kavgaya başlar.
İnsanlar bir vücudun azaları gibidirler. Bedende Bir uzuv yaralanırsa öbür uzuvlar da bundan rahatsız olurlar. Başkasının kederinden etkilenmeyen kişiye insan denilmez.
Okur Takip Önerileri
Ömür nedir? Temmuz güneşine maruz kalan kar. Bu kar erimiş, pek az kalmış, fakat senin haberin olmamış. Hala gurur içinde aldanıyorsun. Pazara eli boş giden kişi heybesini dolu getiremez. Ekinini yeşilken yiyen adam harman zamanı ona buna muhtaç olur.
"Kötülük", dedi Simyacı, "insanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır".
Bütün günler birbirinin aynıydı ve bütün günler birbirine benzediği zaman da insanlar, güneş gökyüzünde hareket ettikçe, hayatlarında karşılarına çıkan iyi şeylerin farkına varamaz olurlar.
Her zaman aynı insanları görürsek, onları yaşamımızın bir parçası saymaya başlarız. Yaşamımızın bir parçası saydıkça da onlar bizim yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğini sanır.
"Günün birinde bir canavara dönüşsem ve tek tek hepsini öldürsem, sürünün hepsini boğazladıktan sonra ancak işin farkına varırlardı", diye düşündü delikanlı. "Çünkü bana inanıyorlar ve artık kendi içgüdülerine güvenmiyorlar. Bu böyle, çünkü onları otlağa ben götürüyorum"
"Çobanların kitap okuyabildiklerini bilmiyordum" dedi yanı başında bir kadın sesi. "Koyunlar kitaplardan daha öğreticidir" diye yanıtladı genç çoban.
Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı. Öyle görünüyordu ki dünyada, insanları boşalmış bir dünyada pekala yaşanabilirdi...
İnsan kokusu hep etten kaynaklanan bir kokudur - o halde günaha batmış bir kokudur. Böyleyken nasıl olur da, etin işlediği günahı henüz düşünde bile tanımamış bir bebek kokabilir?
Olur ki siz bir şeyi hoşlanmazsınız halbuki o bir hayırdır ve olur ki siz bir şeyi severseniz halbuki hakkımızda o bir şerdir. Siz bilmezken Allah bilir... Bakara'216
Varlık sınırlarını tayin eden ve yokluk sınırlarını belirleyen O'dur. Her şeye "ol" dediğinde dilediği gibi olduran ve olmayana "ol" diyerek her şeyi yaratan O'dur. Var olanı yok edebildiği gibi dilediğinde yeniden diriltendir. O'nun ortağı yoktur. Her şeyin tek sahibi olduğundan tek hüküm de O'nundur.
De ki: "Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım." Felak Suresi: 1-5