İnsan insandır ve birinin sahip olduğu o birazcık aklın, tutku fırtınaları estiğinde, böylece de insan olmanın sınırlarına varıldığında pek etkisi olmaz.
‘Eğer bekleseydi,’ diyecekler ‘zamanın etki etmesine izin verseydi, çaresizliği gittikçe azalacaktı ve sonunda, onu teselli edebilecek başka biri ortaya çıkacaktı.’
Siz ahlak sahibi insanlar öylesine kaygısız, öylesine kayıtsız görünüyorsunuz ki! Sarhoştan yakınıp akılsızı aşağılıyorsunuz; bir papaz gibi yanlarından geçiyor ve bir sofu Tanrı’ya nasıl şükrediyorsa, sizi de onlar gibi yaratmadığı için Tanrı’ya şükrediyorsunuz.
Dünyadaki karışıklıklara yol açan şeyin, kurnazlık ve kötü niyetten öte, belki de yanlış anlamalar ve atalet olduğunu bir kez daha saptadım. En azından ilk ikisini daha az rastlanıyor.
Kuşkusuz haklısın arkadaşım; eğer insanlar imgelemleriyle geçmişteki kederin anılarını çağrıştırmak uğruna bu denli çaba gösterecekleri yerde, kayıtsız bir şimdi'ye katlansalardı, çektikleri acı daha az olurdu.