Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M.Gezer

M.Gezer
@MGezer__
Şairler çayırlarda ya da tavan arasında hoşa giden yaratıklar olabilirler ama montaj hattına sokulan bir çomaktırlar.
Reklam
M.Gezer tekrar paylaştı.
Akışına mı bırakmalıydı yoksa akıntıya karşı yüzmeli miydi?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yeni doğruya karşı kendini hendeklerle çeviren fanatiğin tersine, hem inanabilme hem de kendi şüphelerini kabul etmeye cesareti olan kişi yeniden öğrenmeye açık ve esnektir.
Yakınlık cesaret gerektirir, çünkü risk kaçınılmazdır. İlişkinin bize nasıl etki edeceğini daha baştan bilemeyiz. Kimyasal bir etkileşim gibi birimiz değişirse, ikimiz de değişeceğiz. Kendimizi gerçekleştirirken gelişecek mi, yoksa yıkılacak mıyız? Emin olabildiğimiz tek şey, eğer kendimizi ilişkiye, iyisine kötüsüne, tüm varlığımızla bırakırsak bundan etkilenmeksizin çıkamayacağımızdır.
Reklam
Bir çağ ölürken, yenisinin henüz doğmadığı bir zamanda yaşıyoruz.
CESARET NEDİR?
Bu cesaret, umutsuzluğun karşıtı olmayacaktır. Tıpkı bu ülkede yaşayan her duyarlı kişinin 20-30 yıldır karşılaştığı gibi, umutsuzlukla sık sık yüz yüze geleceğiz. Bu yüzden Kierkegaard, Nietzsche, Camus ve Sartre cesaretin, umutsuzluğun yokluğu olmadığını ortaya attılar; cesaret, daha çok, umutsuzluğa rağmen ilerleyebilme yetisidir.
178 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Hayâlin Derinliklerinde Gezinti
Hayalin Derinlikleri anlamına gelen güzide bir kitap. Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi'nin bu kitabı, edebiyatımızda bence sıkça gözden kaçan eserlerden biri. 1910 yılında basılmış. Yazarın vefatından sonra da 1. ve 2. kısım birleştirilip yayımlanmış. Kitap; roman, şiir ve eski edebî geleneklerin beraber mayalandığı bir eser tadı veriyor. Kitabı spoiler vermeden özetleyecek olursak varlık-yokluk, madde-mânâ, ruh-beden, elif-nokta gibi mefhumların arasında sıkışmış ve kafası karışmış isimsiz kahramanımız bir gün mezarlıkta dolaşırken oradaki bir kulübede Aynalı Baba isminde derviş bir zatla tanışır. Gün gün o adamın yanına gelir. Kahve içerler. Ney dinlerler ve kahramanın ruhu bu anlarda yolculuklara çıkar, rüyalara dalar. Birinde kendini Hint padişahının oğlu olarak görür; birinde Ayasofya Camiinin müezzinidir; birinde Çin'dedir; birinde Zerdüştlükteki iyilik ve aydınlık tanrısı Hürmüz'ün (Ahuramazda) ordusunda askerdir; birinde Anka kuşunun sırtındadır; birinde Antik Yunan filozoflarıyla sohbettedir. Kitapta kadim doğu bilgeliğiyle batı bilgeliği harmanlanmış görünüyor. Modernleşme krizi ve savaşlar sonrası yıkılış devrine giren Osmanlı İmparatorluğu, hakikati yine geçmişte aramakla yüzleşmektedir. Kitapta dindarlık taslayanlar da eleştirilir. Sosyal meselelere de değinilir. Eski masalsı hikâyeleri, ezoterik unsurları seviyorsanız bu eseri de seversiniz. Dil açısından da lezzetini pek yitirmemiş bir dil kullanılır. Güzel gazeller ve şiirler de mevcut. Bu eserin, edebiyatımızda hak ettiği yeri pek bulamamış bir eser olduğunu düşünüyorum.
A'mâk-ı Hayâl
A'mâk-ı HayâlFilibeli Ahmed Hilmi · Kapı Yayınları · 201116,9bin okunma
178 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
A'mâk-ı Hayâl
A'mâk-ı HayâlFilibeli Ahmed Hilmi
8.7/10 · 16,9bin okunma
Ona Mecnun mu denilir ki onun Leylâ'sı Yeni bir cilve-i şevket ile Mevlâ olmuş
Reklam
Körün unvanını ârif koyarak Görenin ismine divane denildi. Nice efsaneleri saydırmış ilm İlm ü irfânına efsane denildi.
Fakat bu sistemde binlerce deli bulunduğunu düşündüm de sakın dünya, büyük bir akıl hastanesi olmasın, dedim.
Ne arıyorsun? Sonsuz hayatı mı? Fakat ey zavallı, bu geçici hayatta ne buldun ki onun sonsuzunu da arıyorsun?
Sayfa 102Kitabı okudu
Romanım çıktı.
Buzdan Cehennem ve Ateşten Cennet
Buzdan Cehennem ve Ateşten Cennet
Raflarda. İmzalı olarak almak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz. Okuyanların yorum ve eleştirilerini dört gözle bekliyorum. Edebiyatla kalın. nadirkitap.com/buzdan-cehennem...
Adına dünya dediğimiz bu geçici yurdu, derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü?
145 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.