Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Kodak

Bir aile geleneği olarak sülale fertlerimizden biri ne zaman yüz kızartıcı bir suça bulaşsa muhakkak ona iftira atılmış oluyordu. Ve hepimiz buna inanıyorduk. Başkaları suç işler suçlu olur bizim aileden biri suça karışsa muhakkak arkadaş kurbanı olurdu. Herkes hür iradesiyle hata yapmaya karar verir, bizim aileden biriyse, kesin beynini yıkamışlardır. Bizden biri toplumun kabul etmeyeceği bir şeyi kesinlikle yapmaz, yapmışsa da muhakkak kandırılmıştır; birileri suçu onun üzerine atmıştır. Bütün sülale inanıyorduk buna. Birbirimizin hatalarını görmeden, birbirimizi kusursuz kabul ederek yaşayabiliyorduk bir tek.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Her nesil sonuncu nesil olmak istiyor. Her nesil bir sonraki anlayamadığı müzik akımından nefret ediyor. Kültürümüzün dizginlerini salıvermekten nefret ediyoruz. Asansörlerde kendi müziğimizin çaldığını duymaktan. Devrim marşımız bir televizyon reklamının fon müziği olmuş. Kıyafetlerimizle saçlarımızın aniden nostaljik kaçıvermesinden nefret ediyoruz.
Sayfa 160Kitabı okudu
Dünyayı Tanrı yedi günde yaratmadı, bir göz açıp kapayıncaya kadarki sürede yarattı. O çakan sevgidir işte. Evreni sevgi yarattı, toprağı, gökyüzünü sevgi yarattı, onun içindir ki evren böylesine sonsuz, toprak bu kadar zengin, yaratıcı gökyüzü böylesine ışık kaynağı. İnsanı sevgi yarattı, onun içindir ki insan bu kadar yaratıcı, böylesine güzel
Sayfa 145 - Dursun DedeKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Vıcık vıcık yüzeysellik yayan şu "kişisel gelişim" kitaplarının bağırıp durduğu "İstersen yaparsın!" sözü tam bir kandırmacaydı. İnsan ancak yapabildiğini isterdi. "İstemek" kavramı, "dilemek"ten ve" hayallere dalmak"tan farklı bir şeydi. Bedelini göze almakla, gereğini yapmakla ilgili bir şeydi
Galiba zeka ile kurnazlık ters orantılı. Biri azalırsa öbürü artıyor.