Binboğalar, Gavur Dağları, Toroslar, Avşar Dağları...
Yaşar Kemal kitabın tamamını zihnime resmetti adeta. Muhteşem bir betimleme kabiliyeti, kendine hayran bıraktı. Allah râhmet eylesin.
Kutlu Avşar boyunun bir mensubu olarak bu kitabı okumak ızdırabımı biraz daha arttırdı. Kitap acıyı, kederi, sevinci, hüznü, sevdayı ruhumun derinliklerinde bir tufan gibi estirdi. Sanki kitabı okumuyor da gürül gürül yanan sobanın sıcağında, dedemin o naif sesinden hikâye dinliyor gibiydim. Ama diğerleri gibi neşeli değil, sonu hüzünlü,ağlamaklı biten bir hikâye. Çocukluğumdan beri anamdan duya geldiğim ağıtları, bozlakları kitap boyunca kulaklarımda hissettim.Çok derinden etkiledi beni.
Kitap on sekinci yüzyıl Osmanlısından, cumhuriyet döneminin ilk 35-40 senelik diliminde bir geleneğin, kültürün nasıl eridiğini, bittiğini anlatıyor. Anlatmıyor adeta yaşatıyor.
Herkesin okumasını tavsiye ederim.