Çocuk bir yeri acıdığı zaman acıyan yeri öpsünler ovsunlar diye hemen annesinin dadısının kolları arasına koşar ve onlar acıyan yeri ovup öptüklerinde acısı gerçekten hafifler.
Üç gün mü? Bana öyle geliyor ki onu yüzyıldır seviyorum, sanki ondan önce hiç kimseyi hiç bir zaman sevmedim. Hiç kimseyi onu sevdiğim kadar sevmemişimdir.
Elma olgunlaşınca düşer ama neden düşer? Bir güç onu toprağa doğru çektiği için mi, sapı kuruduğu için mi, güneşte kurumaya başladığı için mi, ağırlaştığı için mi, rüzgar estiği için mi yoksa aşağıda duran bir çocuk o elmayı yemek istediği için mi?
Her insan kendisi için yaşar. Kendi amaçlarına ulaşmak için bağımsızlıktan yararlanır ve tüm varlığıyla her an şu ve ya bu davranışta bulunmakta özgür olduğunu hisseder. Ama bir davranışta bulunur bulunmaz zamanın belirli bir anında meydana gelen bu davranış o anda geri dönülmesi imkansız bir olay haline gelir ve tarihin malı olur. Tarihin malı olan şeyler arasındaysa insanın özgür bir varlık olarak değil, önceden yeri beli olan varlık olarak önemi vardır.
Prens gücendi diye neden avrupanın başka bir ülkesinden binlerce insan gelip, Smolensk ve Moskova illerindeki insanları öldürüyor her şeylerini mahvediyor kendi ölümlerini de onların elinden buluyorlardı.