Bilgisayar ilkel bir şeydi. Harflerle, sayılarla ve mümkün olan her yönü gösteren oklarla dolu bir klavyesi vardı. İnsan varoluşunun bir metaforu gibiydi bu.
"Ölüm döşeğinde, ölmek üzere diye mirasına konmayı bekledikleri bu kadın mıydı? -diye geçirdim içimden.- Yahu hepimizi, oteldekileri bile gömer bu kadın! (...) "
"Klasik kitap okumam ben!" diyordum daha küçükken, 'diğer insanların yaşamlarının ilgimi çekmediğini' öne sürerek. Geldim o yaşlara işte, artık ilgimi çekiyor insanların yaşamları, tecrübeleri, hissettikleri, düşündükleri ve düşünme biçimleri. Her ne kadar "Bir İdam Mahkumunun Son Günü"ne aylar önce başlamış olsam ve uzun aralar verip verip birkaç gün boyunca birkaç sayfa okuyarak biraz zorlukla bitirebilmiş olsam da yarım yamalak bir şekilde okumamaya o kadar odaklanmıştım ki anlamadığımı veya verdiğim o aralarda olaylardan koptuğumu söyleyemem. Ah, Victor Hugo'nun betimlemeleri... Birkaç sene önce ablamın demesiyle "Notre Dame'ın Kamburu"na başlamaya çalıştığımı hatırlıyorum, sıkılıp bırakmıştım. "Bir İdam Mahkumu'nun Son Günü" kısa olsa da etkileyici bir kitaptı, betimlemeleri sindirerek ve bilmediğim sözcüklerin anlamları üzerinde durarak okudum ve çok beğendim. Kesinlikle öneririm!
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe 'nin ikinci kitabı olan bu kitabı okumadan önce sanırım ilk kitabını tekrar okumam gerekirdi -ilk okuyalı iki seneden fazla oluyor çünkü. Eh, okumadım ve direkt bunu okudum, ilk kitabını okuyup da okusam daha az beğeneceğimi söyleyemem- hatta Mafalda'nın karakterindeki değişime fazlasıyla sevinirdim muhtemelen.
Mafalda artık on üç yaşında; okuldaki gıcık bir kız, karmaşık bir olay sonucu bir nevi duygularını incitmiş olduğu 'erkek' arkadaşı, kısa bir süre önce işini kaybetmiş ve sessizliğe bürünmüş babası, evin yükünü omuzlanan annesi, yeni eve taşındıklarından bu yana fazla bir sohbeti geçmemiş üst komşuları ve ailesinden ayrı yaşayıp kendi hayatını kendi ellerinde tutmaya çalışan bir kadın sayesinde daha önce edinmediği yepyeni tecrübeler ediniyor ve en sonunda artık özel, diğerlerinden farklı biri olma fikri ona o kadar da kötü gelmemeye başlıyor.
Bu kitabı okurken zaman zaman çok odaklanamadım fakat sevimli betimlemeler ve basit bir dille yansıtılan duygular ve düşünceler beni kitap boyunca etkiledi -bir sahnesinde duygulanmayı bile başardım.
İlk kitabı okuyanlara öneririm, gerçekten güzel bir devam kitabı olmuş fikrimce. İlk kitabı okumayanlara da direkt her iki kitabı öneririm.
...ben hayallerimi bulamazsam, hayallerimin beni bulacağından eminim. Bu biraz zaman alabilir ama hayallerim ve ben bir gün buluşacağız. Söz veriyorum. Adımın Mafalda olduğundan emin olduğum kadar eminim bundan.